ويكيبيديا

    "olağandışı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير عادي
        
    • غير طبيعي
        
    • غير معتاد
        
    • غير مألوف
        
    • غير إعتيادي
        
    • غير عادية
        
    • إستثنائية
        
    • استثنائية
        
    • غير عادى
        
    • خارج عن
        
    • غير طبيعى
        
    • استثنائي
        
    • إستثنائي
        
    • الغير عادية
        
    • غير عاديّ
        
    Böylesine şiddetli suçları işlemek bir kadın için olağandışı değil mi? Open Subtitles أليس هذا غير عادي لإمرأة ترتكبْ العديد من الجرائم العنيفة ؟
    Siz beyler bu akşam olağandışı bir şey gördünüz mü? Open Subtitles هل رأيتم أيها السادة أي شي غير عادي هذه الليلة؟
    olağandışı herhangi bir şey yaptığını hatırlıyor musun? Alışılmadık bir şey? Open Subtitles هل بوسعك تذكر أي شيء غير طبيعي أو تغير في عمله؟
    Sana göre şu an tarihsel olarak olağandışı bir şeylerin ortasında mıyız? TED هل نحن في وسط شيء غير معتاد تاريخياً من وجهة نظرنا
    Bir İngiliz kadınının ata binmek dururken kitap okuması olağandışı olabilir, ama mümkündür. Open Subtitles لابد ان اقولو انه شئ غير مألوف على المرأة الأنجليزية ان تفضل القراءة على ركوب الخيل, ولكن هذا جائز
    Orada mükemmel bir hayatımız vardı, ve olağandışı bir şey yapmaya karar verdik. TED عشنا حياة رائعة هناك، وقررنا أن نفعل شيئا غير إعتيادي.
    Dikkat edin, olağandışı canlı rüyalar yaşayabilirsiniz. Ilacın bir yan etkisi olabilir. Open Subtitles أُنبهكِ إلى أنه ربما تُراودكِ أحلامٌ زاهية غير عادية كأثرٍ جانبي للدواء
    Tehdit telefonları, ya da olağandışı mektuplar aldı mı? Open Subtitles هل تلقى زوجك أي تهديد من مكالمات الهاتفية أو أي شيء غير عادي من البريد؟
    Kuluçkanın ve yavru büyütmenin tüm sorumluluğu almak bir erkek için olağandışı bir davranıştır. Open Subtitles هذا سلوك غير عادي بالنسبة لذكر، يتولى مسئولية كاملة للاحتضان ولتربية الصغار.
    O özeldi, o eşsizdi, her açıdan olağandışı bir adamdı. Open Subtitles وكان مميزا , كان فريد من نوعه. وكان غير عادي في شكل من الاشكال
    - Darryl Weaver. Bay Weaver, dün gece olağandışı bir şey gördünüz mü? Open Subtitles السّيد ويفير، رأيت أو يسمع أيّ شئ غير عادي ليلة أمس؟
    İnsanlar için günü uzatmaya çalışmak o kadar olağandışı ki cidden bizleri inceleyen uyku araştırmacıları olmuştu. TED في الحقيقة، كان هناك باحثون في النوم قاموا فعليّاً بدراستنا لأنه كان غير طبيعي للغاية للإنسان أن يحاول إطالة يومه.
    Bu oldukça olağandışı, aynı zamanda ahlakdışı bir tutum. Open Subtitles هذا غير طبيعي تمامًا, وغير أخلاقي للغاية.
    Bu kadar renkli geçmişi olan biri için istediğimiz şeyin o kadar da olağandışı olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن مانطلبه غير معتاد لشخص مع تاريخ متلون
    olağandışı bir şey olsa söylerdi diye düşünüyorum. Open Subtitles فكرت أنه قد يذكر لك شيئاً غير معتاد حدث معه.
    Bunun biraz olağandışı olduğunun farkındayız, Bay Applebaum. Open Subtitles نحن نفهم إن هذا يبدوا غير مألوف بالنسبة لك سيد أبلباوم
    olağandışı hiç bir şey yok, kayıp olması dışında. Open Subtitles سجل نظيف , لاشيء غير إعتيادي عدا أنه مفقود,
    Bu tüy, kuşlara yer çekimini yenmeyi olanaklı kılmıştır ve olağandışı bir şekilde havaya çıkarmıştır. TED فقد أتاحت هذه الريشة للطيور قهر الجاذبية والإقلاع في الجو بطريقة غير عادية.
    Darwin'in, cam bir sandıkta makarna sakladığı ve bazı olağandışı araçlar kullanarak istemli kasılmalarla onları hareket ettirdiği doğru değil mi? Open Subtitles أليس صحيحا أن داروين أبقى قطعة مكرونة في علبة زجاجية حتى بطرق إستثنائية بدأت بالتحرّك فعلا حركة طوعية؟
    İlk örnek olağandışı bir sendrom olan "Capgras sendromu". TED المثال الأول هو متلازمة استثنائية تدعى متلازمة كابجراس
    Beyin sarsıntısı geçirdiğini düşünüyoruz ve emar makinesi olağandışı beyin faaliyeti gösteriyor. Open Subtitles نحن تعتقد أن لديك ارتجاج، والفحوصات تظهر نشاط غير عادى فى المخ.
    Bu olağandışı. Niçin böyle düşünüyor olabilirsiniz? Open Subtitles هذا شئ خارج عن المألوف ولماذا تعتقد ذلك ؟
    Belki başından beri kuşkulandım. olağandışı bir şey hissediyordum. Open Subtitles ربما ارتبت فى شئ دائما أحسست بشئ غير طبيعى
    Bugünün gerçekten de tarihi ve olağandışı bir gün olduğunu konuştuk. Open Subtitles لقد تحدثنا في الواقع عن كم هو استثنائي ورائع هذا اليوم
    Ama şunu eklemeliyim ki olağandışı özverilileri farklı kılan şey ortalamanın üzerinde bir merhamete sahip olmaları değildir. TED لكن يجب أن أضيف أن ما يجعل الأشخاص الإيثاريين بشكل إستثنائي مختلفين جداً ليس فقط أن نسبة تعاطفهم أعلى من المتوسط.
    olağandışı problemleri ele aldığınıza dair bir şöhretiniz var. Open Subtitles لديك سمعة جيدة فى توليك المشاكل الغير عادية
    Bu biraz olağandışı oldu. Open Subtitles هذا أمر غير عاديّ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد