ويكيبيديا

    "olabilecek en" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بأكثر
        
    • الأسوأ
        
    • بأبشع
        
    • بأسوأ
        
    olabilecek en maço şekilde öldü. Open Subtitles لقد تعرض للموت بأكثر .من طريقة رجولية ممكنة
    Davacıların stratejisi olabilecek en sıkıcı şekilde ve mümkün olduğunca çok yalan söylemek böylelikle mahkemede uyuyakalıyorsun ve fiziksel olarak kendini savunamayacak hale düşüyorsun. Open Subtitles إستراتيجية النيابة العامة هي الكذب قدر الإمكان بأكثر طريقة مملة لذلك ينتابك الإحساس بالنوم في المحكمة و تصبح غير قادر على الدفاع عن نفسك
    O listedeki tüm maddeleri olabilecek en abuk şekilde mi gerçekleştirmeye karar verdiniz? Open Subtitles لقد قررتم أخذ كل ما في القائمة واستخدامه بأكثر طريقة مُلتوية ؟
    Ve bir kaç yıl önce düşündüğümüz... ...olabilecek en kötü halden daha hızlı arttığıdır. TED وهو يزيد بوتيره أسرع حتى مما ظننا أنها الحالة الأسوأ منذ بضع سنوات.
    O kadar çok kural ve kısıtlama var ki bir çocuğun bakışıyla, bu, olabilecek en kötü doğa. TED هناك العديد من القواعد والقوانين من وجهة نظر طفل، ليعتبر هذه الطبيعة الأسوأ على الإطلاق.
    Bize olabilecek en kötü şekilde zarar vermek istiyor... bu da beni çok korkutuyor. Open Subtitles وأعتقد أنه يحاول إيذائنا بأبشع صورة وهذا ما يرعبني إلى حد الموت
    Asla yanında olmaz, sonra da olabilecek en berbat zamanda ortaya çıkar. Open Subtitles لا يتواجد أبداً بجانبكِ و فجأة يظهر بأسوأ وقتٍ ممكن
    Tesla'nın beyni olabilecek en sıradışı şekilde çalışıyordu. TED كان دماغ تيسلا يعمل بأكثر الطرق غرابة.
    Honda'nın geliştirebileceği, her insanın bir parçasını bulup olabilecek en yardımcı bilgilerle nazikçe banyo yaptırır. Open Subtitles يجد الجزء في كل شخص "الذي يمكن أن تحسنه "هوندا و يغطيه بلطف بأكثر المعلومات إفادة
    Ben de bunu olabilecek en verimli şekilde yaptım. Open Subtitles فعلت ذلك بأكثر السُبل فعالية متاحة
    Ben de bunu olabilecek en verimli şekilde yaptım. Open Subtitles فعلت ذلك بأكثر السُبل فعالية متاحة
    Tabiki olabilecek en garip şekilde girdin. Tekrar. Open Subtitles طبعًا دخلت بأكثر طريقة مخيفة مجددًا.
    Ama olabilecek en saygılı biçimde. Open Subtitles لكن بأكثر الطرق احتراماً
    olabilecek en kötü şey hepimizin ölümüyle örümceğin son bulmasıdır. Open Subtitles السيناريو الأسوأ هو بموتنا جميعًا وفناء العنكبوت.
    Sadece bu skala ile uğraşan ve insanları güvende tutmaya görevli bizler, olabilecek en kötü şeyi düşünmek zorundayız, çünkü bizim için milyonda bir şans gerçekleşmesi oldukça mümkün bir orandır. TED إلّا أنه بالنسبة لمن يتعامل مع حجم كبير، ومن يتحملون مهمّة حماية الناس، يتحتم علينا افتراض أن الأسوأ سيحدث، لأنّه بالنسبة لنا، احتمال الواحد في المليون هو احتمال جيّد جدّاً.
    "Eğer olay belirli bir apartmanda, mahallede veya posta kodunda gerçekleşmişse hemen aklıma olabilecek en kötü şey geliyor." TED "عندما أرى حالة من مبنى سكني، أو حي أو رمز بريدي معين، أفكر تلقائيًا في الأسوأ."
    Otuz yıl sonunda, olabilecek en zalimce şekilde katledilen milyonlarca... Open Subtitles وبعد 30 عاما لا أحد يتذكر مليون من الأرمن تمت إبادتهم بأبشع طريقة ممكنة
    Kendini olabilecek en kötü şekilde boğmuş. Open Subtitles أغرقت نفسها بأبشع طريقه قد أتخيلها
    İhtiyacın olduğunda hiç yanında değildir ama olabilecek en kötü anda ortaya çıkar. Open Subtitles لا يتواجد أبداً بجانبكِ و فجأة يظهر بأسوأ وقتٍ ممكن
    Son evrede hastanın beklemediği bir ızdırapla karşılaşması olabilecek en kötü senaryodur. Open Subtitles حينما تستعمل آخر طرقها ستخرج من جسد المصاب بشكل غير متوقع تماماً و بأسوأ سيناريو ممكن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد