ويكيبيديا

    "olabilmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأصبح
        
    • ليكونوا
        
    • هو أن أكون
        
    • يصبحوا
        
    Yaptığım işte daha iyi olabilmek için muhaliflerimle iş birliği yapabilirim. TED أستطيع التعاون مع معارضيني لأصبح أفضل فيما أفعله.
    Tüm dünyayı dolaştım ve şöyle bir hissim vardı: Birisi olabilmek için müthiş bir hızla ileri atılmıştım. Birey olmak için, Jimmy olmak için. TED حول العالم وشعرت بأنني قد انجرفت بسرعة لأتحول لشخص ما، لأصبح فرداً، هو جيمي.
    Lonca sistemi: yani ben bir çırakken iyi bir çömlek üstadı olabilmek için çıraklık etmem gerekiyordu. TED ما أعنيه بنظام النقابة، هو أنه عندما كنت تلميذة كان يجب علي أن أتمرن من نفسي لأصبح خبيرة في صناعة الفخار
    Doğalları gereği asalak olduklarından, galakside baskın olabilmek için kullandılar. Open Subtitles كونهم متطفلين بطبيعتهم، يجعلهم يستخدموها ليكونوا الجنس السائد في المجرة
    - Bulunduğun yerde olabilmek için canını verecek bir sürü insan var. Open Subtitles عندما أفكر بكل الأناس الذين سيقتلون ليكونوا بمكانك
    Tek isteğim bir günlüğüne prenses olabilmek. Open Subtitles كُل ما أردته هو أن أكون أميرة ليوم واحد.
    Bazıları, bir dahaki sefere daha başarılı olabilmek için ne yapabileceğini soran notlar gönderiyorlar. TED وبعضهم يرسل ملاحظات سائلين عما يمكن فعله حتى يصبحوا أكثر نجاحًا في المرة القادمة.
    Bu şeyin gerçekten nasıl işlediğini, kendim için de daha iyi bir lider olabilmek adına öğrenmek istedim. TED أردتُ أن أتعلّم كيف عمل هذا الشيء حقًا. ورغبتُ أيضًا في معرفة ذلك لنفسي لأصبح قائدًا أفضل.
    O kadar ikna edici olabilmek için çok çalışmam ve kendimi role adamam gerektiğini belirtmek isterim. Open Subtitles يجب أن تعلم أنني أحتاج الكثير من العمل الشاق والاجتهاد لأصبح بهذا الإقناع
    - Lucas. Tekrar senin gibi olabilmek için neler verirdim biliyor musun? Open Subtitles ألديك أدنى فكرة عما سأعطيه لأصبح أنت مجدداً ؟
    Çünkü sırf kardeşinle birlikte olabilmek için haham'ımı bir baltayla öldürebilirim. Open Subtitles لإني سأقتل حاخامي بشظية من لحم خنزير لأصبح مع أختك
    Kanal 23'ün öğlen haberleri sunucusu olabilmek için test sınavına davet edildim. Open Subtitles حصلت على تجربة أداء لأصبح المذيع المسائي الجديد للقناة الـ32
    Bak, lütfen sizlerden birisi olabilmek için ne yapmam gerektiğini söyle. Open Subtitles أرجوك، فقط أخبرني ما يتوجب علي فعله لأصبح واحداً منكم يا رفاق
    Bu işte mümkün olduğunca iyi olabilmek için sadece beş yılım var. Open Subtitles لدي 5 سنوات فقط لأصبح جيدة في هذا بقدر ما أستطيع.
    Genç bir adamken güçlü bir lider olabilmek için insanların alışkın olduğu gelenekleri sürdürmek gerektiğini öğrendim. Open Subtitles , رجل شاب , أنا تعلمت , لأصبح قائدا قوي القائد الذي يجب أن يبقي المؤسسات
    Bu ülkeye liderlik etme şansına sahip olan 44 adamdan biri olabilmek için kullandım. Open Subtitles استخدمته لأصبح أحد الــ44 رجل المحظوظ كفاية لقيادة هذه البلد
    ...mutlu olduğumuzu söylemek istedim, en başta da burada olabilmek için çok uzaklardan gelenlere özellikle de görünüşe göre imadan anlamayan Florida kuzenlere. Open Subtitles بأننا جميعا هنا مع بعضنا , وأريد أن أشكرا خصوصا الناس الذين جاؤوا من مناطق بعيدة فقط ليكونوا معنا هنا الليلة
    Bir çok insan bugün burada olabilmek için hastalık izni kullandılar. Open Subtitles معظم هؤلاء الناس أخذوا أيام مرضية ليكونوا هنا اليوم
    Kız kardeşimlerime, ailelerine ve torunlarına... daha yakın olabilmek için ve-- Open Subtitles ليكونوا علي مقربة من شقيقاتي وعائلتهم... واحفادهم و...
    Tüm istediğim dünyada beni anlayabilecek diğer insanlarla beraber olabilmek. Open Subtitles كل ما أريده هو أن أكون فقط مع شخصاً آخر في العالم قادر على أن يفهمني
    Kadın bütün bu genç programcılarla görüşmüş zengin olabilmek için. Open Subtitles على كلٍ، لقد رأت المبرمجين الصغار وهم يصبحوا أثرياء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد