Bu proje kapsamında, biriyle tanışmasının ilginç olacağını düşünmüştüm. | TED | كجزء من هذا المشروع، اعتقدت أنه سيكون مثيراً للإهتمام إن حاولت ستاسي الخروج مع أحدهم. |
Benim hatam. Bilmezsen daha iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | إنه خطئي, ظننت أنك ستكون أفضل إذا لم تعرف |
Ertesi gün buluşacağımız yeri söyledi ve orada olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أخبرني بمكان لقائه اليوم التالي ولكنني ظننت أنه سيكون موجوداً |
Daha genç olacağını düşünmüştüm. Kaç yaşındasın, 25 mi? | Open Subtitles | ظننتك ستكون أصغر سناً كم عمرك ؟ |
Neden bilmiyorum ama kolay olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لا أدري لمَ ظننته سيكون أمرًا يسيرًا. |
O yüzden erken gelmenizin iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لِهذا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ مرحاً أنْ خَرجتَ مبكراً، |
Annenin beni üniformayla görmesinden daha iyi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أن هذا سيكون أفضل من رؤية أمك لي فى زيى الخاص. |
Hazırlıksız yakalandım. Eğlenceli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | واشتعلت لي حارس خارج تماما لأنني اعتقدت أنه سيكون من المدهش. |
Nezih ve güzel bir yemek olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون باردا، سيكون عشاء صغيرة لطيفة. |
Fena değil. Çok daha iğrenç olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ليس سيئاً، اعتقدت أنه سيكون أكثر تقزيزاً مما يبدو عليه |
Annen için kötü olabilecek bir şeye karşı duyarlı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون حساساً تجاه الأمور الصعبة على أمك |
Avdan sonra aç olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك ستكون جائعاً بعد الصيد. |
Kendimize ait dansımızın olmasının bizim için hoş olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون من اللطيف أن تكون الرقصة مميزة |
Bugün buranın biraz hareketli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | بالطبع لقد ظننت أنه سيكون هناك إهتمام بهذا المكان اليوم |
Ben etrafta olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتك ستكون حولي |
- Daha anlayışlı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتك ستكون أكثر تفهماً |
Mutlu bir günde olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | . ظننته سيكون يوماً سعيداً |
Tanrım, bundan daha zor olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننته سيكون أصعب من ذلك. |
Çok hoş olacağını düşünmüştüm. Bütün Barone erkekleri birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | هنا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ لطيفَ جداً، كُلّ رجال Barone يَعْملونَ سوية. |
Bunun gerçekten aynı işi yapan kişiler tarafından arkadaşça bir bilgi paylaşımı ve anlaşma olacağını düşünmüştüm ama istediğin şey rekabetse kendini kollamanı öneririm. | Open Subtitles | لقد ظننت أن هذا سيكون من التعامل الودي بين زملاء العمل |
Tanrım, bunun daha önemli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | يالهى , لقد اعتقدت أن هذا سيكون أمرا ً مهما ً |
Sizi bulmanın bana yardımı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرتُ بأنها ستساعدني في إيجادك |
Böylesinin en iyisi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنّه لمصلحته. |
Rollerimizi değişmenin gerçekten iyi olacağını düşünmüştüm ama olmadı. | Open Subtitles | ظننت انه سيكون رائع اتعلم , تبديل الأدوار |
Hazırlıksız yakalandım. Eğlenceli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد فاجئني ذلك تماماً لأني ظننت انه قد يكون مذهلاً |
Tanrı vergisi bir tasarım yeteneği olduğunu düşünen tavrının başıma bela olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنكِ ستكونين مشكلة كبيرة التي تظن أنها هدية الرب لعالم التصاميم |
Biraz eğlenceli ve kolay bir iş olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | وإعتقدت أن الأمر سيكون سهلاً ونوع من المرح |
Daha genç olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ستكون أصغر |