Ama yakınlarda olacağını sanmıştım. Böylece onu ziyaret edebilirdik. | Open Subtitles | ولكنني اعتقدت انه سيكون قريباً منا حتى يتسنى لنا زيارته |
Şu an yanımda 200 adam olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | نعم, اعتقدت انه سيكون معى 200 رجل الان حالا |
Onun diğerlerinden farklı olacağını sanmıştım, ama bu adam, "yok" kelimesinin anlamını bile tanımlayamıyor. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون مخالفاً للمهرّجين الآخرين لكن هذا الرجل "لا يستطيع حتى تحديد معى "يوجد |
Bunun eğlenceli olacağını sanmıştım, sorgu değil. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون ممتعاً وليس إستجواب |
İnsanları yumruklar ya da ne yapıyorsan onu yapıyor olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون بالخارج تضرب بعض الناس أو شيئاً من هذا القبيل |
- Pazar gününe göre iyi. Dolu olacağını sanmıştım. - Ben de öyle. | Open Subtitles | كلا، ليس سيئاً بالنسبة ليوم الأحد اعتقدت أنه سيكون مزدحماً |
Bu sefer zor olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت أن ذلك سيكون شاق عليك معرفته |
Benim tek çocuğumun bir başarı örneği olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنك ستكون الإبن الوحيد الذي يحقق نجاحا |
Bunun harika bir hayal olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أن هذا من المفترض ان يكون الخيال المثالي |
- Bir at olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | يا اعتقدت انه سيكون حصانا حصان؟ |
Ben de salak bir şey olacağını sanmıştım ama hiç... utanması yok. | Open Subtitles | - انظر, لقد ظننت أنه سيكون غبياً أيضاً لكنه كان جداً... |
Daha... Avrupai olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون أكثر ... |
- Süper kahraman olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون بطلاً خارقاً |
Farklı olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون مختلفًا |
John, konuşmak istiyorum dediğinde daha fazla konuşma olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | أتعلم يا (جون)، عندما أخبرتني أنك تريد الحديث اعتقدت أنه سيكون هناك حديث أكثر من ذلك |
Gerçekten benim Guy Pelly'm olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون (غاي بيلي) الخاص بي |
Bu sefer zor olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت أن ذلك سيكون شاق عليك معرفته |
Buradayım. Bugün Global'de olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنك ستكون في الشركة اليوم |
Bunun "eski nişanlı nasıl" sohbeti olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | هيا ! .. ظننت أن هذا غداء "تعالوا تعرفوا على خطيبتي السابقة" |