Hayat İçin Bhutan, bize, bizim ihtiyacımız olan zamanı verdi. | TED | برنامج بوتان مدى الحياة بوفر لنا الوقت الذي نحتاجه. |
İhtiyacımız olan zamanı kazanıyorlar. Uğraşlarını boşa çıkartmayın. | Open Subtitles | إنهم يكسبون لنا الوقت الذي نحتاجه لا تدع ذلك يذهب سدى |
Kıyımda, bizler için kendilerini feda eden 320 kişi dünyaya gidebilmemiz için gerekli olan zamanı bize tanıttı. | Open Subtitles | الأرواح الـ320 التي ضحّي بها في الإختيار اهدوا للباقين منا الوقت الذي نحتاجه للوصول للأرض |
Oğlunuzun dosyasını sistemin dışında tutarak ihtiyacınız olan zamanı tanıyacağım. | Open Subtitles | سأضع ملف ابنك خارج النظام لأوفر الوقت الذي تحتاجه |
Kayıp olan zamanı telafi etmeliyiz. Başka boş yer... Caddenin karşısında vardı. | Open Subtitles | يجب أن نعوّض الوقت الذي فاتنا أهناك أية طاولة... |
-Sağ olun. İhtiyacım olan zamanı kullandım. | Open Subtitles | شكراً، لقد نلتُ الوقت الذي إحتجته. |
Hayır, sen ve Brennan ona ihtiyacı olan zamanı verdiniz. | Open Subtitles | لا , انت و (برينان) اعطيتموه الوقت الذي احتاجه حتى حصلنا عليه هنا |
Darius'a ihtiyacı olan zamanı ver. | Open Subtitles | أعطي (داريس) الوقت الذي يحتاجه |