ويكيبيديا

    "olay yerindeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في مسرح الجريمة
        
    • من مسرح الجريمة
        
    • في مسرح الجريمه
        
    • موقع الجريمة
        
    • بموقع الجريمة
        
    • في موقع الحادث
        
    • في مكان الحادث
        
    • في الموقع
        
    • في المشهدِ
        
    • الموجود بمسرح الجريمة
        
    • من مسرح الجريمه
        
    • مكان الجريمة
        
    • في مسرح الحادث
        
    • في مسرح الحدث
        
    • في مشهدِ الجريمةَ
        
    Olay yerindeki teshisimi dogrulamak için zaman sinirimiz oldugundan beri. Open Subtitles حسناً، لأنّ لدينا موعد أخير لتأكيد تشخيصي في مسرح الجريمة.
    Olay yerindeki teşhisimi doğrulamak için zaman sınırımız olduğundan beri. Open Subtitles حسناً، لأنّ لدينا موعد أخير لتأكيد تشخيصي في مسرح الجريمة.
    Eğer ki bu 10 yıI önce olmuş olsaydı, Olay yerindeki kurşunu alıp götürmen, cinayeti örtbas etmeye yeterdi. Open Subtitles لو كان هذا قبل 10 سنوات بجعل تلك الرصاصة تختفي من مسرح الجريمة قد يضمن لك الهرب من الجريمة
    - İyi. Pistor bu davayı soruşturmuş ve Rineaux Olay yerindeki ilk kişiymiş. Open Subtitles بيستر يقوم بالتحقيق في القضيه و رينيكس كان الاول في مسرح الجريمه
    Hong Ling'le ilgili Olay yerindeki herşeyi görmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أرى أى من متعلقات هونج لينج التى جمعت من موقع الجريمة
    Olay yerindeki izler arabayla ve araziyle eşleşiyor. Open Subtitles البصمات بموقع الجريمة مضاهية للتي بالسيارة وبداخل المنزل.
    O da Olay yerindeki polislerden biriydi. Onunla konuşmak istiyorum. Open Subtitles وهو كان أحد رجال الشرطة المتواجدين في مسرح الجريمة أريد التحدث إليه
    Evet. Olay yerindeki ilk polis. Sonra yağmur yağmış. Open Subtitles نعم, كانت أول من تواجد في مسرح الجريمة عندما بدأت تمطر
    Olay yerindeki hiçbir jüri üyesine veya mahkeme görevlisine ait değil. Open Subtitles لا تطابق لأي من محلفي المحكمة في مسرح الجريمة
    Savciya sadece Olay yerindeki camın kırılmasında kullanılmış... olabilecek taştaki parmak izlerinden bahsedelim. Open Subtitles سوف نبلغ الضابط ببساطة أن بصمات المشتبه كانت على صخرة ربما إستعملت لكسر نافذة في مسرح الجريمة
    Olay yerindeki tek ipucu, kanlı bir avuç iziydi. Open Subtitles و الدليل الوحيد في مسرح الجريمة كان بصمة مٌدماه لراحة يد
    Olay yerindeki parmak izlerini sistemde tekrar aratacağım. Belki yeni girilmiş bir şeyle tutar. Open Subtitles سوف أعيد بحث البصمات من مسرح الجريمة قبل ستة أعوام وأرى هل تطابق شيء جديد
    Olay yerindeki ayakkabı ve parmak izleri, onunkilerle aynı. Open Subtitles بصمات الأصابع وآثار الأقدام من مسرح الجريمة مطابقة له تماماً.
    McGee'nin Olay yerindeki sandalyede bulduğu iki parmak izini analiz ettim. Open Subtitles لقد قمت بتحليل بصمتي أصبع التي وجدها مكجي على الكرسي في مسرح الجريمه
    Benim işim kimin kime neyi ne zaman nasıl yaptığını belirlemek için Olay yerindeki delilleri toplamak, incelemek ve bunlardan sonuç çıkarmaktır. Open Subtitles عملي هو تعريف وجمع وفحص الأدلة المحسوسة من موقع الجريمة لتقرير من فعل ماذا بمن وكيف فعلها
    Olay yerindeki herkesi taramamız gerekli. Open Subtitles علينا فحص جميع من كان موجود بموقع الجريمة.
    Olay yerindeki parmak ve ayakkabı izleride o yüzden oradaydı. Open Subtitles هكذا بصمات الأصابع وآثار الأقدام تُركت في موقع الحادث.
    Evet, Olay yerindeki kana dayanarak, katilin hareketlerini yeni baştan inşa ettim. Open Subtitles أنا أقوم بأعادة بناء حركات القاتل استنادا على الدماء في مكان الحادث.
    Olay yerindeki sodyum hipoklorit kalıntısına bak. Open Subtitles أنظر لكمية بقايا كلور الصوديوم في الموقع
    Olay yerindeki araba o da olabilir yani. Open Subtitles لذا هو كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ سيارته في المشهدِ.
    Olay yerindeki tek kan grubu 0-pozitif. Open Subtitles فئة الدماء الوحيدة الموجود بمسرح الجريمة هي "أو" موجب
    Olay yerindeki adli deliller bizi bu araba bombasının Tanrı'nın Askerleri tarafından kurulduğuna inandırıyor. Open Subtitles دليل شرعى من مسرح الجريمه وهذا يقودنا إلى الاقتناع أن قنبله السياره كان من إعداد الاس تى اوة
    Olay yerindeki izin şanzıman yağı olduğu doğrulandı. Open Subtitles الاختبار أكد على وجود الكثير من زيت السيارة على ذلك الأثر في مكان الجريمة
    Adli Tıp'ın minibüsten aldığı parmak izinden ve Olay yerindeki lastik izlerinden bir şey çıkmadı. Open Subtitles عثر الجنائيّون على بصمات غير صالحة للإستعمال، ولا شيء من آثار الإطارات في مسرح الحادث
    İfademi Olay yerindeki polislere zaten verdim. Open Subtitles لقد أدليت بتصريحي للضباط في مسرح الحدث.
    Olay yerindeki kişinin kim olduğunu bulmam gerek. Open Subtitles أَحتاجُ للفَهْم الذي كَانَ في مشهدِ الجريمةَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد