ويكيبيديا

    "olduğu konusunda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حول أن
        
    • نتفق
        
    • سنتفق
        
    • أخبروني بمدى
        
    • أنّي سأخبركم
        
    • يامل فى
        
    • بشأن كونه
        
    • حول أنّكَ
        
    • حول اضطراري إلي
        
    Ve, yaşamımızın bize değil de Tanrı'ya ait olduğu konusunda söylediklerinizin doğru olup olmadığını da bilmiyorum. Open Subtitles و لا أعلم إن كان ما تقوله صحيحاً حول أن الحياة لله وليست لنا
    Ama bilim adamları bu kuvvetler dengesinin bilinçli bir tasarımın bir işareti olduğu konusunda ikiye ayrılmış durumda. Open Subtitles ولكن إنقسمت آراء العلماء حول أن يكون هذا التوازن بين القوى هو دليل على تصميم ذكي
    Güzel şehrimizde korunma ücretinin sekiz altın olduğu konusunda anlaşmamış mıydık? Open Subtitles ألم نتفق على أن ثمن تنعمكَ بمدينتا الرائعة ثمانية قطع ذهبية؟
    ilişkimizin her zaman için, bir çıkar evliliği olduğu konusunda sanırım ikimiz de aynı fikirdeyiz. Open Subtitles أعتقد أننا سنتفق على أن علاقتنا لطالما كانت إتحاداً للوسائل
    Leydi dahil, birçok kişi, ayaklarımın hafif olduğu konusunda iltifatta bulundular. Open Subtitles في الواقع، بعض الأشخاص و على رأسهم صاحبة الجلالة أخبروني بمدى خفة حركتي
    Herkes davranışlarına dikkat ettiği sürece nerede olduğu konusunda bana güvenebilirsin. Open Subtitles وطالما يحتذي الجميع أدب المعاملة، فثقوا بي أنّي سأخبركم بمكانها.
    Müşterim kitabın orijinal olduğu konusunda emin olmak istiyor. Open Subtitles عميلى يامل فى ان يتاكد ان هذا الكتاب اصلى
    Evliliğimizi ilk açtığımızda bekar olduğu konusunda yalan söyleyen biriyle beraber oldum. Open Subtitles عندما اتفقنا أوّل مرّة على الزواج المفتوح، عاشرتُ رجلاً كذب بشأن كونه وحيداً
    Newton'un öldürüldüğü gece hastanede olduğu konusunda niye yalan söyledin? Open Subtitles لمَ كذبتَ حول أنّكَ كنتَ في المستشفى في الليلة التي قتل فيها (نيوتن)؟
    İşim olduğu konusunda yalan söylememeliydim. Bana çılgın gibi göründü. Open Subtitles لم يكن علي أن أكذب حول اضطراري إلي العمل لقد بدا غاضبا مني،
    Peki, eğer bunun yön bulma olduğu konusunda haklıysan o zaman bu şifreyi kırmak zor olmayacaktır. Open Subtitles حسنٌ، إذا أنت مُحق حول أن تكون هذه إحداثيات، إذن الشفرات ينبغي أن تكون سهلة الفك
    Cerrahlar yasanın hepimizin yararına olduğu konusunda fikir belirtiyorlar. Open Subtitles الجراحين كانوا ليتجادولوا حول أن هذا الفعل في مصلحتنا جميعاً
    Dediğin hakkında düşündüm de, geçen sefer hani tanıtım filminin saçma olduğu konusunda. Open Subtitles أنا كنت أفكّر بشأن ما كنتى تقوليه... - حول أن الفيلم الأرشادى هراء
    Bunun ülke ekonomisi için olumlu olduğu konusunda hemfikiriz değil mi? Open Subtitles أيمكننا جميعًا أن نتفق على أن هذا شيء جيد لهذا البلد؟
    Ve bür süre çok iyi anlaşmamızın nedeninin bu olduğu konusunda ikna olmuştu. TED ولفترة من الزمن كان مقتنعاً ان هذا هو السبب الذي جعلنا نتفق في صداقتنا
    Doğrusu, bu jenerasyonların var olduğu konusunda anlaşabilsek bile bu jenerasyonlara kimlerin dahil olduğu konusunda hem fikir değiliz. TED وفي الواقع، إن اتفقنا أن هذه المجموعات حقيقة، لن نتفق حول من ينتمي إليها.
    General Washington bu ordunun büyük bir lideriydi, bu yüzden öyle tahmin ediyorum ki siz de onun eşsiz biri olduğu konusunda aynı fikirdesiniz. Open Subtitles العقيد (واشنطن) كان القائد العام لهذا الجيش و اعتقد بإننا سنتفق على اي حال و هذا الأمر لابد منه
    Pekala çete, sanırım hepimiz bunun Killer Frost'un Caitlin'in kararlarını etkilemesi olduğu konusunda hemfikiriz. Open Subtitles حسنًا، انظروا يا رفاق، أعتقد أننا سنتفق جميعًا على أن هذه حالة صغيرة لجانبها الآخر... جانب (كيلر فروست) من (كايتلين) يجعلها تسيئ من تقييم الأمور
    Leydi dahil, birçok kişi, ayaklarımın hafif olduğu konusunda iltifatta bulundular. Open Subtitles في الواقع، بعض الأشخاص و على رأسهم صاحبة الجلالة أخبروني بمدى خفة حركتي
    Herkes davranışlarına dikkat ettiği sürece nerede olduğu konusunda bana güvenebilirsin. Open Subtitles وطالما يحتذي الجميع أدب المعاملة، فثقوا بي أنّي سأخبركم بمكانها.
    Müşterim kitabın orijinal olduğu konusunda emin olmak istiyor. Open Subtitles عميلى يامل فى ان يتاكد ان هذا الكتاب اصلى
    Avcılar ganimet için ne toplar? Ya doktor olduğu konusunda yanıldıysak? Open Subtitles ماذا لو كنا مخطئين بشأن كونه طبيباً؟
    Newton'un öldürüldüğü gece hastanede olduğu konusunda niye yalan söyledin? Open Subtitles لمَ كذبتَ حول أنّكَ كنتَ في المستشفى في الليلة التي قتل فيها (نيوتن)؟
    İşim olduğu konusunda yalan söylememeliydim. Open Subtitles لم يكن علي أن أكذب حول اضطراري إلي العمل لقد بدا غاضبا مني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد