ويكيبيديا

    "olduğum tek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحيد الذي
        
    • الوحيدة التي
        
    • الوحيد الذى
        
    • هي كل
        
    • انه كل
        
    • الوحيدة التى
        
    • الوحيدة هي
        
    • الوحيده التي
        
    • هو كل ما
        
    • واحد أنا
        
    • هم كل
        
    • إنه كل
        
    • أنت كل ما
        
    • الوحيد المتأكد منه
        
    İyi olduğum tek şey sıçana kadar içmek ve kendi kıçımı koklamak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا جيد فيه هو الشرب من المرحاض وشم مؤخرتي
    İyi olduğum tek şey, yürüyen bir suç laboratuarı olmam. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أبرع به أن أكون مختبر جرائم متحرك
    Gerçekten üzgün olduğum tek konu, kızımı ve annesini utandırmamdır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا آسف لأجله هو إحراج ابنتي وأمها
    Sahip olduğum tek anne o. O yüzden sorulacak bir şey yok. Open Subtitles إنّها الأم الوحيدة التي أحوزها، لذا ليس من شيء أودّ السؤال عنه.
    Sahip olduğum tek güzel elbisem bu. Open Subtitles هذا حقاً هو الفستان الجميل الوحيد الذى أمتلكه
    Beatrice sahip olduğum tek şeydi. Ona nasıl ihanet edebildim? Open Subtitles كانت بياتريس هي كل ما أملك كيف أمكنني خيانتها؟
    - Hey, hey, anlatmakta olduğum tek saadet para yığınlarıyla inşa edilen saadettir. Open Subtitles هل هذا مخطط أهرامات ؟ الهرم الوحيد الذي أقصده ما يبنى برزم المال
    Üzgün olduğum tek şey, buraya gelirken bir tarafımın donması. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يحزنني أني أتيت في هذا الطقس البارد
    Senin annen olmak. Hayatta başarılı olduğum, tek şey bu. Open Subtitles لأن كوني أماً لك، هو الشيء الوحيد الذي نجحت به
    Büyükbabam bilge bir adamdı ve bunu bir problem olarak gördü. Çünkü biliyordu ki, bu benim sahip olduğum tek şeydi. TED وجدي كان شخص حكيم، ورأى ذلك كمشكلة، لأنه عرف أنه الفن كان الشيء الوحيد الذي أستطيعه.
    Sahip olduğum tek şey içinde fotoğrafların ve görüntülerin olduğu hafıza kartımdı. TED وكان الشيء الوحيد الذي أمتلكه بطاقة الذاكرة مع الصور واللقطات.
    Çünkü koca dünyada sahip olduğum tek şeysin. Open Subtitles لانك الشيء الوحيد الذي حصلت عليه فى هذا العالم
    Galiba gerçekten deli olduğum tek adam oydu. Open Subtitles أعتقد بأنه الشخص الوحيد .الذي كنت مجنونة به
    O köprünün üzerinde olduğum tek zaman otobüsle eve dönerken. Open Subtitles الوقت الوحيد الذي أمّر فيه من هذا الجسر عندما أكون عائداً إلى المنزل على متن حافلة
    Windrixville'de olduğumuz o zaman şimdiye dek mahallemizden uzakta olduğum tek zamandı. Open Subtitles في ذاك اليوم الذي استيقظنا فيه في ويندركسفيل كان الوقت الوحيد الذي كنت مبتعد عن الحي فيه
    Michelle tek kız, yani şimdiye kadar beraber olduğum tek kız. Open Subtitles تعرف،بأن ميشيل هي الوحيده, الفتاة الوحيدة التي كنت معها
    Nasıl olur da hayatımdaki her berbat şeyi anlatırsınız da sahip olduğum tek yetenekten hiç bahsetmezsiniz? Open Subtitles أقصد, لقد أشرتم علي كل شئ قذر كان في حياتي ولكن الموهبة الوحيدة التي امتلكها لم يذكرها احد
    Bana sahip olduğum tek evi verdiniz, Bayan Martha. Open Subtitles انت وفرت لى المأوى الوحيد الذى لدى , سيده مارتا
    Geçen sonbaharda okulun sahip olduğum tek şey olduğunu anladığım bir an vardı. Open Subtitles كانتهناكلحظةفيالخريفالماضي.. عندما عرفتُ أن المدرسة هي كل ما أملك.
    Sahip olduğum tek şey bu. Bunları korumak için silah taşıyorum. Open Subtitles انه كل املاكي احمل مسدسا لاحمي ما امتلكه
    Üzgünüm. Bu, sahip olduğum tek kişisel hikaye. Open Subtitles أنا آسف ، إنها الحكاية الشخصية . الوحيدة التى أعرفها
    Clark, benim sahip olduğum tek yetenek, Borsa ile uğraşmak ve yanlış kadına aşık olmak. Open Subtitles قدراتي الوحيدة هي التلاعب بالسوق والوقوع بحب المرأة الخطاء
    Fakat sen hâlâ kızkardeşimsin ve sahip olduğum tek kişisin. Open Subtitles ولكنكِ مازلتِ شقيقتي وانتِ الوحيده التي لدي
    Burası sahip olduğum tek şey, müşterilerimi kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles هذا المطعم هو كل ما أملك. أريد الاحتفاظ بزبائني المعتادين.
    Emin olduğum tek şey üniversite. Üniversiteye gitmeyi planlıyorum. Open Subtitles شيء واحد أنا واثق منه هو الجامعة أناحتماً أنوي الذهاب إليها
    Sahip olduğum tek şey bunlar, bunu anlıyor musun? Open Subtitles هم كل مالدي, هل تتفهم ذلك؟
    Sahip olduğum tek varlık o. Open Subtitles إنه كل ما أملك.
    Gelinin ailesiyle konuşmak, damadın arkadaşlarının görevidir. Ayrıca şu dünyada sahip olduğum tek yakınımsın, dostum. Open Subtitles بجانب ذلك أنت كل ما لدي في هذا العالم يا صديقي...
    - Emin olduğum tek şey, onun gitmesine izin verdikleri. Open Subtitles الشيء الوحيد المتأكد منه.. أنهم أفرجوا عنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد