İçeride bir kadın olduğumu biliyordum, dışımda da kadın kıyafetleri vardı ama herkes beni, elbise giyen bir adam olarak görüyordu. | TED | أعرف أنني داخلياً كنت امرأة، وأرتدي زي النساء في الخارج، إلا أن الناس يروني رجلاً يرتدي فستاناً. |
Ben güçlü olduğumu biliyordum. Çünkü kavgada kanım akmıştı. | Open Subtitles | أنا أعرف أنني كان قاس، لأنني كنت انزف في المعركة. |
Ve daha ilk paragraftan, ...bir dahinin ellerinde olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | ومن أول فقرة فيه، علمت أنني بين يدين إنسان عبقري |
Heyecanlandım çünkü bunu öğrenmek için genç bir yaşta olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كنت متحمسا لأني أعلم أنني كنت صغيرا لمعرفة أن الجميع سيموت |
Ama haklı olduğumu biliyordum, bu yüzden son bir kez daha evine gittim. | Open Subtitles | و لكني عرفت أني محق و قد عدت إلى المنزل لمرة أخيرة |
Doğru yolda olduğumu biliyordum ama böyle birşey olacağını düşünememiştim. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّني كُنْتُ على المسارِ الصحيحِ , لَكنِّي مَا إعتقدتُ على أيّ شئِ مثل هذا. |
Ve uyandığımda bir kabusun ortasında olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | وعندما استيقظت... كنت اعرف انني في منتصف كابوس. |
Gemiye geri döndüğümde, farklı olduğumu biliyordum. Ama nasıl olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | على متن السفينة، علمت أني مختلفة، إنما لم أعرف أوجه اختلافي. |
Haklı olduğumu biliyordum. Doğru yere gittiğimizi biliyordum. | Open Subtitles | انا عرفت اني محق ، واعرف اننا متجهين بالاتجاه الصحيح |
Metreslerine katlanabilirim. Onlardan daha iyi olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | يمكنني التعامل مع العاهرات أعرف أنني أفضل منهم |
Lana, bu evlilikte çok şeyin üstesinden gelmeyi öğrendim çünkü her şeye rağmen Henry'nin önceliği olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لانا لقد أستطعت التعامل مع العديد من الأمور أثناء هذا الزواج لكن هذا لأنني كنت خلالها أعرف أنني على رأس إهتمامات هنري |
Bir pislik olduğumu biliyordum. Umarım beni bağışlamışsındır. | Open Subtitles | أعرف أنني كنتُ وغداً ليتني أكفِّر عمّا فعلتُ |
Korkunçtu ama onun kollarındayken, güvende olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كان الأمر مخيفاً لكنني طالما كنت بين ذراعيه, علمت أنني بمأمن |
Onun kollarında olduğum sürece, güvende olduğumu biliyordum | Open Subtitles | لكنني طالما كنت بين ذراعيه, علمت أنني بمأمن |
Daha çok ölmek üzere olduğumu biliyordum, sanki bir şey beni öldürecekmiş gibi. | Open Subtitles | كنت أعلم أنني سأموت كأنّ شيئاً آتٍ ليقتلني |
Kötü bir dansçı olduğumu biliyordum, ama dansımın tehlikeli olduğunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | حسنا ، أنا أعلم أنني كنت راقصا سيئا ولكنني لم أكن أتوقع أن رقصي كان خطرا |
Pretty Lake girdiğim an ölü olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | في اللحظة التي وطأت فيها أرض بحيرة الجمال عرفت أني سأموت |
Doğru yolda olduğumu biliyordum ama böyle birşey olacağını düşünememiştim. | Open Subtitles | عَرفتُ بأنّني كُنْتُ على المسارِ الصحيحِ , لَكنِّي مَا إعتقدتُ على أيّ شئِ مثل هذا. |
Sarhoştum, sarhoş olduğumu biliyordum ve buna rağmen sürdüm. | Open Subtitles | ,لقد كنت ثملا, وانا كنت اعرف انني سكران |
Korkunç olduğumu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | علمت أني مرعب ، ولكن ليس لهذه الدرجة |
Haklı olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | انا عرفت اني كنت علي حق |
Biraz kontrol delisi ve baskıcı olduğumu biliyordum ama bunun şirin olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أنا في فوضي أه , لقد كنت أعلم دائماً بأنني متحكمة قليلاً ومتعجرفة قليلاً ولكني اعتقدت أن ذلك كان لطيفاً |
Güvende olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّني كنت آمن. |
Taşaklarıma ne kadar vururlarsa vursunlar, haklı olduğumu biliyordum! | Open Subtitles | و لا يهم كم مرة ضربوا خصيتاي, لأني كنت أعلم أني محق |
Onunla tanışmak zorunda olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعلم انه كان على التعرف عليها |
Tam 9:58'de orada olduğumu biliyordum çünkü fişi saklamıştım. | Open Subtitles | أعلم بأنّني هُناك في هذا الوقت تحديداً لأنّني أحتفظتَ بالإيصال |