Lütfen hayatım, bana hanımefendi deme. 25'ten yaşlı olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أرجوك, لا تقل لي يا مدام فذلك يجعلني أشعر أنني أكبر بـ 25 |
evet, her zaman yanımda onsuz yarım olduğumu hissediyorum | Open Subtitles | -أنت تحمله دائما معك ؟ -نعم ، إنه دائما معي أشعر أنني غير كامل من دونه |
Bisikletimin üstündeyken, İsrail'in derin güzellikleriyle bağlantı kurduğumu ve ülkemin geçmişiyle ve kutsal kitapla bir olduğumu hissediyorum. | TED | عندما أكون على دراجتي الهوائية اشعر انني متصل بجمال إسرائيل الآخاذ واشعر اني متحد مع تاريخ هذا البلد ومع الكتاب المقدس |
Fakat ilk kez doğru anda, doğru yerde olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | لكن لأول مره في حياتي اشعر انني في المكان المناسب وفي الوقت المناسب |
sana karşı doğru olduğumu hissediyorum, değil mi? | Open Subtitles | أشعر أني أستطيع فعلها بشكل صحيح , تعرف ؟ |
Arkadaşlarıma ve aileme daha yakın olduğumu hissediyorum. | TED | أشعر بأنني أصبحت أقرب لأصدقائي وعائلتي. |
Kızıl Haç'a hizmet ederek onlara hala yakın olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | بخدمتي للصليب الأحمر, أشعر وكأنني ما زلت قريبة منهم |
Şimdiden onlara çok iyi hâkim olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني أضبطهم جيّداً منذ الآن |
Ama şu an hayatta iyi bir yerde olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | لكن الان ، أشعر أنني في مكان أفضل |
Yetersiz olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني لست جيداً بما فيه الكفاية. |
İlk olarak insan olduğumu hissediyorum. | TED | أول مرة أشعر أنني بني آدم. |
Sadece sana çocuk vermek için seçtiğin biri olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | "أشعر أنني شخص أخترته لأحمل الأطفال لك" |
Hala evli olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | ما زلت أشعر أنني متزوّجة |
Herkes beceriksiz olduğumu düşünüyor. Fakat ilk kez doğru anda, doğru yerde olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | لكن لأول مره في حياتي اشعر انني في المكان المناسب وفي الوقت المناسب |
Kirli ve çaresiz bir dünya ve işin doğrusu, sokaklarda hüküm süren pislikten kurtulmalarına yardımcı olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | انه عالم قذر الذي نعيش فيه انه عالم عاجز سيء وصراحةً، اشعر انني اساعدهم في ابعادهم |
- Eşek şakalarında çok iyiyim hayatta olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | -انا ماهر جداً في المقالب اشعر انني حي -جيد جدا |
Dinle, biliyorum beni gerçekten tanımıyorsun, ama başkası gibi davrandığım için sana bir özür borçlu olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | وأصغِ ، اعرف أنكِ لاتعرفيني على الإطلاق ولكني أشعر أني مدين لكِ باعتذار على تقمص شخصية أخرى |
Bunu çok düşündüm ve savaşmaya hazır olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | لقد أصبحت أضحوكة، وأنا أشعر أني مستعد للقتال |
Onunla emin ellerde olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أني بأيدي آمنة معه |
Bates Moteli bir aile işletmesi ve ben de bu ailenin bir parçası olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | نُزل بيتس هو مشروع عائلي ولقد بدأت أشعر بأنني جزء من هذه العائلة |
Hayatta olduğumu hissediyorum | Open Subtitles | قريباً جداً منكِ أشعر بأنني حي |
Tedaviyi bulmaya bir büyük kazanç uzaklıkta olduğumu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر وكأنني رابح كبير بعيداً عن أن أجد العلاج |
En iyi ellerde olduğumu hissediyorum. - Öylesin hayatım. | Open Subtitles | انا أقصد ,أشعر وكأنني بأيدي خبيرة بالتأكيد يا عزيزتي |