Kilo vermene gerek yok. Seni... -...olduğun gibi seviyoruz ! | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تَفْقدُي رطلاً إننا نَحبُّك كما أنت |
Ve her neyse, doğum günün için sana en iyi dileklerimi sunar ve olduğun gibi kalmanı dilerim. | Open Subtitles | وعلى كلٍ، لك أطيب التمنيات بعيد ميلادك وابقي كما أنت |
Lütfen beni bağışla ve babamın olduğun gibi benim de rehberim ol. | Open Subtitles | إغفر لى من فضلك و كن مرشدى .. كما كنت مع والدى |
Sadece bana da ona olduğun gibi babalık etmeni isterdim. | Open Subtitles | أتمنّى فقط أنه يمكن أن تكون نفس الأبّ بالنسبة لي كما كنت له |
Şu an olduğun gibi gençtin. Sadece biraz üzgün görünüyordun. | Open Subtitles | كنت شابة كما أنتِ الآن وبدوت حزينة بعض الشيء |
Sen de arıyorsun, biliyorum. Seni olduğun gibi kabul ediyorum. | Open Subtitles | انت تريد ذلك, ايضاً.انا اعلم ذلك واتقبلك كما انت |
Ve her neyse, doğum günün için sana en iyi dileklerimi sunar ve olduğun gibi kalmanı dilerim. | Open Subtitles | وعلى كلٍ، لك أطيب التمنيات بعيد ميلادك وابقي كما أنت |
Sana söylemelisin demiyorum, Fakat Pete ve Chloe gerçeği öğrendi, ve seni olduğun gibi kabul ettiler. | Open Subtitles | حسنا، لا أقول بأنه عليك ذلك لكن بيت إكتشف الحقيقة و كذلك كلوي، و هم تقبلوك كما أنت |
Eminim bu uzay zamanında da benimkinde olduğun gibi harika bir annesindir. | Open Subtitles | حسنا,أعلم أنك أم جيدة هنا كما أنت في عالمي |
- Karanlığa nasıl karşı koyacağım? - olduğun gibi karşı koyacaksın. | Open Subtitles | إذا كيف أواجه الظلمة ستتعلّم ذلك كما أنت |
Senin yaptığın konuşma boyunca olduğun gibi yatak odasında da sıkıcı olduğunu çözerdim. | Open Subtitles | أنـّك ممل في غرفة النوم... كما أنت الآن ممل في تلك المـُحادثة الفظيعة |
Bunu yapmana gerek yoktu. Seni olduğun gibi seviyorum. | Open Subtitles | لست مضطرًا لفعل ذلك أنا أحبّك كما أنت عليه |
Sevgili hayvanlarımın en değerli bakıcısı geçmişte olduğun gibi gelecekte de her zaman Carlyle Şatosu senin evin olacak. | Open Subtitles | إهتم باصدقائي المحبوبين من الحيوانات كما كنت في الماضي وسيكون لديك دائما بيت في قلعة كارليل |
Ve cüzdanı bulduğumda dürüst oldum tıpkı senin de olduğun gibi. | Open Subtitles | كنت أمين عندما وجت تِلك المحفظة، كما كنت أنت |
Senin bugün olduğun gibi, eski dostum. Umarım ne demek istediğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | كما كنت اليوم، صديقي القديم أتمنى أن تكون قد فهمت كلامي |
Ancak sana gelince sen daima kalbimde kalacaksın en son anımda olduğun gibi. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لكِ ستبقين دائماً في قلبي كما أنتِ آخر مرة |
İhtiyacın olan seni olduğun gibi görüp, olduğun gibi sevmemmiş meğer. | Open Subtitles | ما أردتِه هو أن أراكِ وأحبكِ كما أنتِ عليه |
Bak bana kalırsa yapabileceğin en iyi şey, seni tam olarak olduğun gibi seven birini bulmaktır. | Open Subtitles | أنظرى فى رايى افضل شىء هو أن تجدى شخصا يحبك كما انت |
Uzun zamandır olduğun gibi yine rahatsızsın ve ben gerçekten iyi biri olsam sabretmeye devam ederdim ama gördüğün gibi etmiyorum. | Open Subtitles | أنت متضايقة كما كنتِ منذ وقت طويل للغاية الآن، ولو كنت أنا إنسانة جيدة، |
Eğer seni olduğun gibi kabul etmiyorlarsa, o zaman onlar gerçek arkadaşların değiller. | Open Subtitles | اذا لم يستطيعوا تقبّلك على شخصيتك الطبيعية اذاً فهم ليسوا أصدقائك الحقيقيون |
Ve seni seven ve olduğun gibi kabul eden herkes de yardım edecek. | Open Subtitles | وكذلك جميع من يحبك ويقبلون بك على حقيقتك |
Violet mutsuz olacak, şu an senin olduğun gibi. | Open Subtitles | (فايلوت) سوف تكون غير سعيدة، مثلما أنت الآن. |
Bana karşı her zaman çekilmezdin babama olduğun gibi. | Open Subtitles | أنتِ قاسية دائماً معي مثلما كنتِ مع أبي |
İnan bana, şu anda olduğun gibi biri olmak istemezsin. | Open Subtitles | يجب أن تُصدّقني حينما أخبرك أن الشخص الذي أنت عليه الآن ليس الشخص الذي أردته أن تكون |