Bana karşı hisleri olduğunu biliyordun ve o hislerin karşılıklı olması düşüncesinden korkuyordun. | Open Subtitles | كنت تعرف أنه يكنّ لي المشاعر وكنت مذعوراً من أن تكون المشاعر متبادلة |
- Kötü bir şey olduğunu bilmiyordum. - Bira olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن بها شرا لقد كنت تعلم أنها بيرة |
Bu ilişkinin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyordun ve şartları kabul ettin. | Open Subtitles | كنت تعلم أنّ لعلاقتنا هذه تاريخ لإنتهاء صلاحيّتها، ولقد وافقت على شروطها. |
Başkalarının da olduğunu biliyordun, değil mi? - Agnes... | Open Subtitles | لقد كنت تعلم بأن هناك آخرون، أليس كذلك ؟ |
Bana sattığın an buranın hurda yığını olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت أن هذا المنزل قطعة نفاية عندما قمت ببيعه لى |
Kızın sorunun ölümcül olduğunu biliyordun yani. | Open Subtitles | . إذاً كنت تعلمين بأن إضطراب الفتاة قاتل ؟ |
Benim için önemli olduğunu biliyordun. Herkes bana gülüyor. | Open Subtitles | تعرف كم يعنى هذا لى، مع كلّ شخصِ يسخر مني |
Tehlikeli olduğunu biliyordun. Bu yüzden onu güvenli bölgeye koymalıydın. | Open Subtitles | كنت تعلم أنه خطر, لهذا السبب وضعته في المركز الأمني |
En başından beri kızına bir ilgisi olduğunu biliyordun değil mi? | Open Subtitles | كنت تعرفين كل هذا الوقت انه لديه انجذاب لأبنتك؟ |
Bunun John'u ona karşı çevirecek tek şey olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | -كلاّ، ليس سخيفاً كنتِ تعلمين أنه الشيء الوحيد الذي سيجعل (جون) ينقلب عليها! |
Bunun bir tuzak olduğunu biliyordun pislik. | Open Subtitles | ! عرفت بأنه فخّ، أيُها الأحمق لذلك لم تصعد |
Her zaman 16kb olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | بلى لا. طوال الوقت كنت تعرف أنه 16 كيلو بايت. |
Her zaman 16kb olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لا. طوال الوقت كنت تعرف أنه 16 كيلو بايت. |
Ama trende olduğunu biliyordun. Bu kanıt değil mi? | Open Subtitles | ولكنك كنت تعلم أنه على متن القطار أليس هذا دليلا أنك على متن القطار؟ |
Madem hazine sandığının gerçek olduğunu biliyordun, paranı öyle değerli bir şeye yatırman gerekmez miydi? | Open Subtitles | إذا كنتَ تعلم أنّ "الخشّاب النفيس" حقيقيّ، فلمَ لم تضع عطاءً أعلى عليه؟ |
Kızın, yüce dükün kızı olduğunu biliyordun, değil mi? | Open Subtitles | كنت تعلم بأن تلك الفتاة التي شاهدناها اليوم كانت حفيدة الدوق الكبير... |
Yaptığın şeyin kötü olduğunu biliyordun yoksa bunu saklamazdın. | Open Subtitles | لا، لقد علمت أن ماتفعله كان خاطئ وإلا ماكنت قد أخفيته |
Madem olanların SHP'ye karşı olduğunu biliyordun, orada tam olarak ne yapıyordun? | Open Subtitles | بما انك تعلمين بأن هذا انتهاك لقوانين اداء الاجراءات القياسي فما الذي كنت تفعلينه هناك اذاً؟ |
Bu yüzden. Sen onun çocuksu olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | يجب ان تعرف كم هى طفولية التفكير |
Demek baştan beri nerede olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | اذن, كنت تعرفين مكانها طول الوقت |
Cameron'ın beni öldürmesi gerekiyordu! John'u ona karşı çevirecek tek şeyin bu olduğunu biliyordun! | Open Subtitles | كان من المفترض أن تقتلني (كاميرون)، كنتِ تعلمين أنه الشيء الوحيد الذي سيجعل (جون) ينقلب ضدّها! |
Ama tuzak olduğunu biliyordun, yapmalıydın... | Open Subtitles | عرفت بأنه كان فخ، ما الذي... ؟ |
Ron Howard'ın Rebel Alley'in babası olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | كنتَ تعرف أن (رون هاورد) كان والد (ريبل آلي)؟ |
Bunu imkansız olduğunu biliyordun ama yine de istedin. | Open Subtitles | كنتِ تعلمين أن هذا مستحيل، ومع ذلك قمتِ به. |
İç İşleri'nin onun peşinde olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد عرفت أن الشؤون الداخلية كانت تلاحقه. |
Bir ayı aşkın süredir Alison'ın hayatta olduğunu biliyordun, | Open Subtitles | لقد علمتِ أن (أليسون) على قيد الحياة لما يزيد عن الشهر |