"olduğunu biliyordun" - Translation from Turkish to Arabic

• كنت تعرف أنه
• كنت تعلم
• تعلم أنّ
• تعلم بأن
• علمت أن
• تعلمين بأن
• تعرف كم
• تعلم أنه
• كنت تعرفين
• كنتِ تعلمين أنه
• عرفت بأنه
• كنتَ تعرف
• كنتِ تعلمين أن
• لقد عرفت أن
• لقد علمتِ أن

Bana karşı hisleri olduğunu biliyordun ve o hislerin karşılıklı olması düşüncesinden korkuyordun.
كنت تعرف أنه يكنّ لي المشاعر وكنت مذعوراً من أن تكون المشاعر متبادلة

- Kötü bir şey olduğunu bilmiyordum. - Bira olduğunu biliyordun.
أنا لم أعرف أن بها شرا لقد كنت تعلم أنها بيرة

Bu ilişkinin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyordun ve şartları kabul ettin.
كنت تعلم أنّ لعلاقتنا هذه تاريخ لإنتهاء صلاحيّتها، ولقد وافقت على شروطها.

Başkalarının da olduğunu biliyordun, değil mi? - Agnes...
لقد كنت تعلم بأن هناك آخرون، أليس كذلك ؟

Bana sattığın an buranın hurda yığını olduğunu biliyordun.
لقد علمت أن هذا المنزل قطعة نفاية عندما قمت ببيعه لى

Kızın sorunun ölümcül olduğunu biliyordun yani.
. إذاً كنت تعلمين بأن إضطراب الفتاة قاتل ؟

Benim için önemli olduğunu biliyordun. Herkes bana gülüyor.
تعرف كم يعنى هذا لى، مع كلّ شخصِ يسخر مني

Tehlikeli olduğunu biliyordun. Bu yüzden onu güvenli bölgeye koymalıydın.
كنت تعلم أنه خطر, لهذا السبب وضعته في المركز الأمني

En başından beri kızına bir ilgisi olduğunu biliyordun değil mi?
كنت تعرفين كل هذا الوقت انه لديه انجذاب لأبنتك؟

Bunun John'u ona karşı çevirecek tek şey olduğunu biliyordun.
-كلاّ، ليس سخيفاً كنتِ تعلمين أنه الشيء الوحيد الذي سيجعل (جون) ينقلب عليها!

Bunun bir tuzak olduğunu biliyordun pislik.
! عرفت بأنه فخّ، أيُها الأحمق لذلك لم تصعد

Her zaman 16kb olduğunu biliyordun.
بلى لا. طوال الوقت كنت تعرف أنه 16 كيلو بايت.

Her zaman 16kb olduğunu biliyordun.
لا. طوال الوقت كنت تعرف أنه 16 كيلو بايت.

Ama trende olduğunu biliyordun. Bu kanıt değil mi?
ولكنك كنت تعلم أنه على متن القطار أليس هذا دليلا أنك على متن القطار؟

Madem hazine sandığının gerçek olduğunu biliyordun, paranı öyle değerli bir şeye yatırman gerekmez miydi?
إذا كنتَ تعلم أنّ "الخشّاب النفيس" حقيقيّ، فلمَ لم تضع عطاءً أعلى عليه؟

Kızın, yüce dükün kızı olduğunu biliyordun, değil mi?
كنت تعلم بأن تلك الفتاة التي شاهدناها اليوم كانت حفيدة الدوق الكبير...

Yaptığın şeyin kötü olduğunu biliyordun yoksa bunu saklamazdın.
لا، لقد علمت أن ماتفعله كان خاطئ وإلا ماكنت قد أخفيته

Madem olanların SHP'ye karşı olduğunu biliyordun, orada tam olarak ne yapıyordun?
بما انك تعلمين بأن هذا انتهاك لقوانين اداء الاجراءات القياسي فما الذي كنت تفعلينه هناك اذاً؟

Bu yüzden. Sen onun çocuksu olduğunu biliyordun.
يجب ان تعرف كم هى طفولية التفكير

Demek baştan beri nerede olduğunu biliyordun.
اذن, كنت تعرفين مكانها طول الوقت

Cameron'ın beni öldürmesi gerekiyordu! John'u ona karşı çevirecek tek şeyin bu olduğunu biliyordun!
كان من المفترض أن تقتلني (كاميرون)، كنتِ تعلمين أنه الشيء الوحيد الذي سيجعل (جون) ينقلب ضدّها!

Ama tuzak olduğunu biliyordun, yapmalıydın...
عرفت بأنه كان فخ، ما الذي... ؟

Ron Howard'ın Rebel Alley'in babası olduğunu biliyordun.
كنتَ تعرف أن (رون هاورد) كان والد (ريبل آلي)؟

Bunu imkansız olduğunu biliyordun ama yine de istedin.
كنتِ تعلمين أن هذا مستحيل، ومع ذلك قمتِ به.

İç İşleri'nin onun peşinde olduğunu biliyordun.
لقد عرفت أن الشؤون الداخلية كانت تلاحقه.

Bir ayı aşkın süredir Alison'ın hayatta olduğunu biliyordun,
لقد علمتِ أن (أليسون) على قيد الحياة لما يزيد عن الشهر