Buradayım çünkü kızgın olduğunu biliyorum ve eğer ihanete uğramış hissediyorsun, fakat seninle olan dostluğumuzu çöpe atmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنيّ هنا بسببِ أنني أعرف بأنكَ غاضب وتشعرُ بالخيانة، لكنني لن أدعكَ تقطعُ صداقتنا. |
Buradayım çünkü kızgın olduğunu biliyorum ve eğer ihanete uğramış hissediyorsun, fakat seninle olan dostluğumuzu çöpe atmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنيّ هنا بسببِ أنني أعرف بأنكَ غاضب وتشعرُ بالخيانة، لكنني لن أدعكَ تقطعُ صداقتنا. |
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın bir depremin kalıntıları olduğunu. | TED | وأنا أعرف أن كل شيء متصل، والندب التي إمتد على طول الجذع من بلدي هي من علامات وقوع الزلزال. |
Onun en iyi arkadaşının, şirketindeki Diane Lockhart olduğunu biliyorum, ...ve bunu yapması için senden de ondan bunu isteyebileceğini umuyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف أن أعز صديقاتها هي دايان لوكهارت من شركتك وكنت آمل أن تطلب منها أن.. |
(Ses) Jim O'Grady: Hikâyemi haykırıyorum, hikâyemin çok güzel olduğunu biliyorum ve daha da iyi yapmaya başlıyorum-- (Gülüşmeler) onu süsleyerek. | TED | (تسجيل) (جيم أوجريدي) أنا في صدد ابتكار قصتي وأعلم أنها جيدة. وبعد ذلك بدأت في جعلها أفضل (ضحك) من خلال إضافة عنصر زخرفة. |
(Ses) JO: Hikâyemi haykırıyorum ve iyi olduğunu biliyorum ve daha iyi yapmaya-- UH: Aniden, görebileceğiniz gibi deneklerin tümündeki tepkiler hikâyeye kitleniyor ve tüm dinleyicilerde benzer şekilde aşağı ve yukarı hareket ediyor. | TED | (تسجيل) (جيم أوجريدي) أنا في صدد ابتكار قصتي وأعلم أنها جيدة. وبعد ذلك بدأت في جعلها يوري هاسون: فجأة، يمكنك أن تلاحظ أن مؤشرات جميع المشاركين تزامنت مع أحداث القصة. وتسير الآن إلى الأعلى والأسفل بطريقة مشابهة جداً في جميع المستمعين. |
Şimdi olduğun yerde bulundum ve ne kadar zor olduğunu biliyorum ve üstesinden gelmek için ne yapman gerekiyorsa yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت في مكانك وأعلم مدى صعوبة الأمر وأعلم أنه يجب عليك أن تفعل ما يتوجب عليك لكي تتعامل مع الأمر. |
Şimdi olduğun yerde bulundum ve ne kadar zor olduğunu biliyorum ve üstesinden gelmek için ne yapman gerekiyorsa yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت في مكانك وأعلم مدى صعوبة الأمر وأعلم أنه يجب عليك أن تفعل ما يتوجب عليك لكي تتعامل مع الأمر. |
Seyirciler arasında bu noktada şüphe duyan birileri olduğunu biliyorum ve belki "Ama, Naomi. Tyra. Joan Smalls. Liu Wen" diyecek bazı moda tutkunları var. | TED | وأنا أعرف أن هناك أشخاص في الحضور من المتشككين عند هذه النقطة، وربما هناك بعض العاملين في الموضة الذين هم، مثل، "انتظري. نعومي. تايرا. جوان سمول. ليو ون. " |