Ancak bu basit tecrübenin, kısa olmasına rağmen, toplumumuzda ayrıcalıklı olduğunu fark etmemiştim. | TED | ولكني لم أدرك أن هذه الخبرة البسيطة، والمختصرة، كانت امتيازًا في مجتمعنا. |
Bu kadar gergin olduğunu fark etmemiştim. Seni eve göndersem iyi olacak. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بأنك كنت عصبية جداً أعتقد أني يجب أن أرسلك للبيت |
Emlak işinin Büro'nun alanı olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان العقار كان جزءً من اختصاص وحدة المارشال |
Meşgul olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | آسفة . لم أعلم بأنّك مشغولاً |
Ona bağırana kadar bunun doğru olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك مدى صحة ذلك كان حتى صرخت في وجهها. |
Bu kadar mutsuz olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أنك تعيس هكذا |
Kasım ayının sonunda olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | أتدري ...لم أدرك أننا في نهاية نوفمبر بالفعل |
Bu oyunda bu kadar çok şey olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن هذه اللعبة معقدة إلى هذا الحد |
Hatasız okumanın, süper güçlerinden biri olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أن تصحيح المسودات كان أحدى قواك الممتازة |
Bunların ardında pencere olduğunu fark etmemiştim daha önce. | Open Subtitles | لم أدرك أن هناك تلك النوافذ في الخلف هناك. |
Sadece kraliyete ait bir pislik olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بأنك شخص من العائلة الملكية. |
Ama bu kadar kaçınan biri olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | ولكني لم أدرك بأنك من النوع المتهرب |
Senin bu kadar alıngan olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك بأنك سريع الغثيان |
Grubun hâlâ seansta olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان مجموعتك ما زالت في الجلسة |
Bilmiyorum, şu ana kadar bir sorunu olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لا اعرف ، انا لم اكن اعلم ان لديها مشكلة حتى هذه اللحظة |
Meşgul olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | آسفة . لم أعلم بأنّك مشغولاً |
Ona bağırana kadar bunun doğru olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك مدى صحة ذلك كان حتى صرخت في وجهها. |
Sihirbaz olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أنك ساحرة |
Saatin ne kadar geç olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أننا تأخرنا هكذا |
Bu konunun milli güvenlikle alakalı olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك أن هذا كان مسألة الأمن القومي |
Tüm kozların senin elinde olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أدرك أنكِ تمسكين بزمام الأمور. |
Normal bir adamdı. Bay Skinner söyleyene kadar da önemli biri olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أنه شخص هام حتى نبهني السيد سكينر |
Bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أنها بهذا الجمال من قبل |
Özgürlük Heykeli'nin bu kadar güzel bir vücudu olduğunu fark etmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أدرك من قبل أن تمثال الحرية يملك جسداً جميلاً |
Yüzün çamurla kaplıyken bu kadar güzel olduğunu fark etmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بأنكِ جميلة للغاية و أنت ملطخة بذلك الوحل |