Sırlarını açığa çıkartabilir ve Barack Obama, başkanlık, Hillary ve adaylarla yapacağı ne kadar şeyin olduğunu görebiliriz. | TED | يمكننا سحب أسراره، يمكننا رؤية أن لديه الكثير ليفعله مع المشرحين، هيلاري، الرئاسة، باراك أوباما. |
Tsunaminin bir mihenk taşı, blog dünyasının mutlak bir seviyeye ulaştıran bir mihenk taşı olduğunu görebiliriz. | TED | و بطريقة ما يمكننا رؤية التسونامي كلحظة مؤثرة اللحظة التي وصلت فيها المدونات الإلكترونية إلى نقطة معينة من النضوج. |
Burada fotoğrafa yakınlaşırsak, onun gerçekten iyi bir fotoğraf olduğunu görebiliriz, çünkü yüzünün dokusunun iyi bir resmini elde edebilmek için aynı anda tamamen her yerden ışıklandırılmıştır. | TED | وعند تقريب الصورة على هذا النحو، يمكننا رؤية أنها صورة جميلة حقاً نحصل عليها، لأنها مضاءة بالكامل من كل ناحية و في نفس الوقت أن نحصل على صورة جميلة لنسيج وجهها. |
Ama bilgilere baktığımızda 5 dakikadır değerlerin garipleştiğini ve hastanın kardiyak arrest geçirmek üzere olduğunu görebiliriz. | TED | ولكن عندما ننظر إلى المعلومات هناك، يمكننا أن نرى الأمور من البداية غامضة بعض الشيء في مدة خمس دقائق قبل توقف القلب. |
Böylece bu 2 şey arasındaki ilişkinin ne olduğunu görebiliriz. | TED | و يمكننا أن نرى ما العلاقة بين هذين الشيئين هل هما مرتبطان إيجابيا ؟ إعطاء المال يجعلك سعيدا . |
Yeni yeni tutulmaya başlayan konuşmanın dijital mahremiyet hakkında olduğunu görebiliriz. | TED | ويمكننا أن نرى أن المواضيع الجديدة الناشئة التي عليها طلب كثير هو حول الخصوصية الرقمية. |
Şimdi neler olduğunu görebiliriz. | TED | والآن يمكننا رؤية ما الذي حدث. |
bunun nerde olduğunu görebiliriz ancak neler olduğu görünmez olarak kalacaktır. | TED | إذن يمكننا رؤية مكان الحدث، لكن الحدث نفسه (التنفس) سيبقى غير مرئي. |
Nitekim, genetik koda bakarsak, bu hastalığın, Afrika'da yaşamış olan insanların, sıtmacıl ölümleri önleyebilmek için birbirinden farklı şeyler geliştirdikleri tek hastalık olduğunu görebiliriz. | TED | وفي الحقيقة, إذا كان لنا أن ننظر في الشفرة الوراثية فإنه يمكننا أن نرى بأنه المرض الوحيد الذي قام سكان أفريقيا بتطوير الكثير من الأشياء لتجنب وفيات الملاريا |
Modern tekniklerle örneğin DNA testine dayalı olanlar, birçok daha farklı mikroorganizmanın da var olduğunu görebiliriz. | TED | الآن، مع التقنيات الحديثة، مثل تلك المعتمدة على اختبار الحمض النووي، يمكننا أن نرى أن هناك العديد من الكائنات الحية الدقيقة المختلفة موجودة. |
Bunun olduğunu görebiliriz. Yaptığımız şeylerdeki çeşitlilik, hayattakinden daha fazla. | TED | ويمكننا أن نرى ذلك يحدث. فقط لأن هناك تنوعا في الحياة، هناك تنوع أكثر في الأشياء التي نصنعها. |