İngiliz doktor, tek umrunda olan şeyin insanlarım olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أيها الطبيب الإنجليزي، أنت تقول أن كل مايهمك هو شعبي |
Uyuşturucunun içinde mi olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | و أنت تقول أن المخدرات مخبأة فى علب السرطان |
Öyle olduğunu söylüyorsun ama senin için bu bir sorunmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | أنت تقول أنها ليست كذلك, لكن تبدو و كأنها مشكلة بالنسبة لك |
Aile dostları olduğunu söylüyorsun. Şimdi bir de avukat mı oldun? | Open Subtitles | حسناً ، أنت تقول أنك صديق للعائلة والآن أنت محامِ ؟ |
Çocuklarınla yaşamanın güzel olduğunu söylüyorsun bir de? | Open Subtitles | و أنت تقول أنه من الجميل العيش مع أولادك، صحيح؟ |
Kuvvetli'nin Türk ajanı olduğunu söylüyorsun yani? | Open Subtitles | هل تحاول ان تقول ان كوفاتلى هو عميل تركى ؟ |
Bütün kaçırılma raporlarının yalan olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | وكل هذه التقارير عن الإختطافات, أنت تقول بأن كلها أكاذيب. |
Yani bu işin arkasında Büro'dan birinin mi olduğunu söylüyorsun ? | Open Subtitles | هل تقول أن أحدا من المكتب كان وراء هذا ؟ |
Yani bundan bir ya da birkaç kişinin mi sorumlu olduğunu söylüyorsun ? | Open Subtitles | إذا أنت تقول أن شخصا أو أشخاص هم المسئولين عن هذا ؟ |
Yani bu işin arkasında Büro'dan birinin mi olduğunu söylüyorsun ? | Open Subtitles | هل تقول أن أحدا من المكتب كان وراء هذا ؟ |
Orijinal olduğunu söylüyorsun; imza yok, ama orjinale benziyor. | Open Subtitles | تقول أنها أصلية , رغم عدم وجود توقيع إلا أنها تبدو كذلك |
Dokuz dişlisi varken neden 18 vitesli olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تقول أنها بـ 18 سرعة بينما هناك فقط 9 تروس |
Bu takım, broş ve kâğıda ihtiyacın olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تحتاج هذه البدلة وهذا الدبوس |
Benden büyük olduğunu söylüyorsun ama, söylediğim her kelimeyi tekrar ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنك أكبر مني لكنك تردد كل كلمة أقولها... |
Her hastalığa iyi gelecek, hepsine çare olacak bir panzehirin olduğunu söylüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | إنك تقول أنه لديك علاج لكل شيء؟ ترياق شافي لكل الأمراض؟ |
Sloane'un bir sahtekâr olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | اذن انت تقول ان سلونى غشاش؟ |
Yani öldürülenin Warren değil de, karakteri Yurttaş 14 olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إذاً انت تقول بأن وارن ليس هو الشخص الذي قُتل إنها شخصيته المواطن 14 إنهم غارقون بالوهم إنهم لا يعرفون حتى |
Ve 36 beden olduğunu söylüyorsun hem de tam 38 bedenken. | Open Subtitles | وأنت تقولين أن مقاسك ثلاثه بينما في الحقيقة مقاسك خمسه |
Anlaşma yapmak zorunda olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | .إنكَ تخبرني بأنكَ مضطرٌ لتصفيةِ الحسابات |
Şimdi sen bu gibi şeyler olmasına rağmen eskiden herşeyin daha mı yolunda olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول أن الأوضاع ...كانت أفضل حينذاك برغم وجود أشياء كهذه؟ |
Bunların hepsinin bir yalan mı olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول أخباري أن كل هذا عبارة عن كذبة |
Yani aşkı hissetme yetisine sahip olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنتَ تقول إنكَ قادرٌ على الشعور بالحب؟ |
Bu adam arkadaşımızı öldürdü. Sen de onun iyi biri olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | هذا الرجل قتل صديقنا، وتقول أنّه من الطيّبين؟ |
Yaptığın şey için üzgün olduğunu ve öyle olduğun için üzgün olduğunu söylüyorsun, bir daha yapmayacağım diyorsun. | Open Subtitles | عليك فقط القول بأنك آسفة لما فعلته وإن تكوني آسفة على من أنتي وإنك لن تكرري فعلتك مرة أخرى |
Şu anda senden iki tane olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | انتي تقولين ان هناك اثنين منكي الآن |