Bunun çok güzel olduğunu söylüyorum. Ve nedenini merak ediyorum. | Open Subtitles | أقول أن هذا لطيف للغاية، فقط أتسائل ما المناسبة ؟ |
Tamam, sorgu yargıcı değilim fakat ölümün kocaman bir patlamadan dolayı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لست محققة وفيات ولكنى أقول أن سبب الوفاة انفجار كبير |
Buraya harcadığım onca para ve emeğe karşılık en azından buna hakkım olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | بعد كل المال و الجهد الذي انفقته على هذا المكان أنا أقول أنه أقل ما يجب لي |
Güçlü olmak için... ve gerçekten senin olan birisini bulmak için, geçmek zorunda olduğun sınavlar olduğunu söylüyorum sadece. | Open Subtitles | لكى تكونى قويه ولكى تجدى شىء حقا لك انا اقول ان هناك خطوات يجب ان تمرى بها |
Ben sadece bu kıyafetlerin zor kazanıImış paraya mal olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول بأنّ هذه الأزياء تكلفنا نقودنا التي حصلنا عليها بشق الأنفس نقود من؟ |
Bu atışın çok net bir basketbol atışı olduğunu söylüyorum sadece. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط أقول أن هذا هو واضح رمي كرة السلة. |
Çok uzun bir zaman önce bir şey olduğunu söylüyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقول, أن هذا شيئاً قد حدث منذُ زمن طويل |
Şimdi, bunun neden büyük bir sorun olduğunu söylüyorum? | TED | قد تتساءلون لماذا أقول أن هذا مشكلة كبيرة؟ |
Yalnızca yaratıcı çalışmalarımızı ölçen güncel modellerin mantıksız olduğunu söylüyorum. | TED | ولكنني فقط أقول أن النماذج المُستخدَمة حاليًا لقياس مقدار عملنا الإبداعي لا فائدة منها. |
Tüm barışcı politikalarınız bir demet boş laftan ibaret olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن كل الكلمات المسالمة هي مجرد حفنة من السخافة |
Şey, hala bir çocuk olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | حسناً , لازلت أقول أنه فقط أحد الفتية على ما أعتقد |
Ben sadece mümkün olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط.. أنا فقط أقول.. أنا فقط أقول أنه ممكن. |
Bu evrende karşı koyamayacağın şeyler olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أقول أنه توجد في الكون تيارات لا يمكنك السباحة ضدها. |
Ben sadece masum karakterlerin ayrılıp, kaybolmasını bu tür filmler için oldukça alışılmış olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | انا فقط اقول ان هذا شائع في هذا النوع من الافلام لشخصية غير متوقعة ان تختفي |
Ben sadece bu kızla ilgili bir şeyler olduğunu söylüyorum sadece buna parmak basamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول بأنّ هناك شيئا بخصوص هذه الفتاة لا يمكنني التوقف عن وضع اصبعي عليه |
Yani,ben onun var olduğunu söylüyorum, siz ise olmadığını. | Open Subtitles | انا اقول انه موجود انت تقول انه ليس كذلك |
Enteresan bir gözlem olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | انتقامًا منها لمرافعته في قضية قريبها؟ أنا أقول أنها ملاحظة دقيقة ومثيرة |
Bunun mantıklı olduğunu söylemiyorum. Sadece insanın doğası olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | لا أقول أنّه أمر منطقيّ بل أقول أنّه أمر إنسانيّ |
Ben sadece bugünün Jordi'nin günü olduğunu söylüyorum onun için orada olmamız gerek. | Open Subtitles | انا اقول أن اليوم هو عن جوردي فقط علينا أن نكون هنا لأجله |
Sadece birçok şeyde iyi olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | استمع الى ، انا فقط اقول انك جيد فى اشياء كثيرة جدا |
Öğrencilerime beynin kötü ayarlanmış jöle gibi olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أخبر طلابي أنه شبيه بهلام وضع كيفما اتفق |
Seni değiştirmeye uğraşmamın hata olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنني أقول بأن هذا خطأي لأنني حاولت تغييرك |
- Sahtekarlık olduğunu söylüyorum. - Aynı fikirdeysek, niçin tartışıyoruz? | Open Subtitles | أقول بأنك مخادع بما أننا متفقون، لماذا نتجادل؟ |
Ben onun Barış Meleği olduğunu söylüyorum, budala! | Open Subtitles | أنا أَقُولُ بأنّه ملاكُ السلامِ، أيها الأحمق. |
Restoran işinin de diğer işler gibi olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | ما أقوله أن مجال عمل المطاعم لا يختلف عن أي مجال آخر. |
Burada garip şeyler olduğunu söylüyorum, | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن الاشياء غريب يحدث هناك، |