Pauli, ilkesinin neden işe yaradığını açıklayamadı. Sadece öyle olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لم يفسر باولي سبب صحة مبدئه لقد قال أنه صحيح فحسب |
Telefon edip, babasının senin arkadaşın olduğunu söyledi. Sesi hoş birine benziyordu. | Open Subtitles | لقد إتصلت و قالت أن أبوها كان صديقك صوتها كان رقيق كالأطفال |
Dükkan sahibi dükkanındaki bu türden son bıçak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أمين المخزن قال بأنه السكين الوحيد من نوعه المتوفر لديه. |
Bana Charlie'yle bir ilişkisi olduğunu söyledi. İki ay önce. | Open Subtitles | التى قالت أنها كانت على علاقة مع تشارلى قبل شهرين. |
Öyle çok ağladım ki, beni avutmak niyetiyle benim için deli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وبكيت كثيرا ولكي يواسيني قال انه كان مجنونا بي بشكل كبير ست سنوات |
Pike malı sağlayanın hastaneden Vilmer diye biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بيك قال ان الممون شخص ما من المستشفى يدعى فيلمر |
Evet, son uçuşunu yaptığı uçakta bir yolcu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنها كانت مسافرة على رحله قام بقيادته مؤخرا |
Müdür, yeni bir modele ihtiyacımız olduğunu söyledi, bende seni aradım. | Open Subtitles | المدير قال أنه في حاجة لعارض جديد و لهذا إتصلت بك |
Telefonun çok iyi çekmediği bir yerde olduğunu söyledi. Kabileler'de olduğunu ima etti. | Open Subtitles | قال أنه في مكان الإشارة فيه سيئة مما يعني أنه في مناطق القبائل |
Araba hızsızlığı tanıklarından hiçbiri Dewey'nin kanlar içinde olduğunu söyledi mi? | Open Subtitles | هل من شهد اختطاف السيارة قال أنه كان مضجر بالدم ؟ |
Çalışıyordum, ama annem çok tehlikeli bir iş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حسناً كنت أفعل ذلك ولكن أمي قالت أن هذا خطير |
Bir işinin çıktığını ve yemeği iptal etmek zorunda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أن أمراً ما قد طرأ وأنها مضطرة لإلغاء موعد العشاء |
Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرته بذلك، ولكنه قال بأنه قد فقد رقمك وأنها مسألة عاجلة. |
Hayır. Bak, annesiyle ilgili bir ipucunun peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا، اصغ، لقد قالت أنها تتبع بعض الدلائـل بشأن والدتها |
Kendisine sürekli ne yapacağını söyleyen tüm insanlardan rahatsız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انه متضايق من كل الناس الذين يقولن له مالذي يفعله |
Nörolog her şeyin beyninin etkilenmiş kısmıyla alakalı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | رئيس اطباء الاعصاب قال ان الامر متعلق بجزء الدماغ المتضرر |
Vikingle onu bir bebekken kaçırdıklarında boynunda asılı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنها كانت مربوطه حول عنقه عندما اسره الفايكنج عندما كان طفلا |
Dov ile görüştüm. Babamın buraya gelmekte olduğunu ve çok sinirli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد كلمت دوف ، وهو يقول أن أبي قادم إلى هنا وهو مستاء |
Toplumdaki Wesenları tespit edip yok edebilmenin çok kıymetli bir hediye olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن قدرتي على معرفة وتدمير تأثير الفيسن على المجتمع، أنها موهبة قيِّمة. |
O bunu seçti. Bu seferin çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولقد اِختار هذا، قال أنّ هذه الرحلة الاِستكشافيّة بالغة الأهمّية. |
Senin her yerde, senin gücünün her şeyin üstünde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنه قال أنك فى كل مكان إنك سبحانه وتعالى |
Zara şu an Kim Newham'ın kan örneğinin laboratuarda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | زارا تقول أن المختبر يعمل على عينة دم كيم نيوهام حالاً |
CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. | TED | قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك. |
Giydiğiniz şeylerin sanki sizin için üretilmiş gibi olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | قالت أنك كنت ترتدي ثياباً كما لو أنها أحيكت خصيصاً لك |
Ona her güç çiçek veriyor olmanın çok tatlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنه فعلاً من اللطيف أنك .تجلب لها زهوراً كل يوم |