ويكيبيديا

    "olduğunu söylemek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأخبرك أن
        
    • لكي اقول لكي انكي
        
    • لأخبرك بأن
        
    • لتخبريني أن
        
    • أردت أن أخبركما أن
        
    • ليقول بأنه كان
        
    • لأخبرك بأننا كنا على
        
    • لأخبرك كم كنت
        
    • لأقول أن
        
    Her zaman yanımda olduğunu, bana bir kulak olduğunu söylemek için bunun iyi bir vakit olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles وأعتقد ان هذا وقت مناسب لأخبرك أن هذا يعني لي الكثير انك كُنت دائما هنا وكنت اذنا مصغية إلي
    Sarısakal'ın oğlunun gemide olduğunu söylemek için geldim efendim. Open Subtitles أتيت لأخبرك أن ابن القرصان "‏يالوبيرد"‏ على متن هذه السفينة.
    - Haklı olduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles لقد مررت لكي اقول لكي انكي على صواب
    Her şeyin yolunda olduğunu söylemek için aradım. - Yemeğin tadını çıkar. Open Subtitles -فقط أتصل لأخبرك بأن كل شيء جيد، استمتع بوجبتك
    15 yıl boyunca babamın Kraliyet'ten olduğunu söylemek için hiç boş dakika bulamadın mı? Open Subtitles على مدى 15 عاماَ لم يكن لديك الوقت لتخبريني أن أبي كان سليل عائلة ملكية ؟
    Dinleyin, büyük annenizin hastanede olduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles اسمعا , أردت أن أخبركما أن جدتكما في المستشفى
    Birisiyle olmadığı zaman onunla olduğunu söylemek için para alıyor. Open Subtitles أنه يأخذ المال ليقول بأنه كان معهم, مع العلم هذا ليس صحيحاً
    - Hayır. Eskiden bir ilişkimiz olduğunu söylemek için. Open Subtitles لأخبرك بأننا كنا على علاقة
    Salak bacaklarım hareket etsin diye irademi zorlardım, çıkıp seni bulabilmek için ve sana ne kadar ihtiyacım olduğunu söylemek için. Open Subtitles كنت أحاول علاج ساقَي لأسير من جديد وأبحث عنك لأخبرك كم كنت أحتاجك
    Ve ben, Amerika'daki silah terörünü durdurma hareketi için, o anın burası olduğunu söylemek için buradayım. TED وأنا هنا لأقول أن الحراك لإنهاء عنف الأسلحة النارية في أمريكا، يبدأ من هذه اللحظة.
    - Neyse, sana kahvenin olduğunu söylemek için gönderdi beni. Open Subtitles -على أية حال, أرسَلني لأخبرك أن القهوة جاهزة
    Ryan işinde iyisin ama ben de öyleyim ama ben, ağzından çıkanların sonuçları olduğunu söylemek için buradayım. Open Subtitles - ساعدتها ،راين، أنت جيد في عملك ولكني جيدة في عملي كذلك وانا هنا لأخبرك أن لكلماتك عواقب
    - Haklı olduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles لقد مررت لكي اقول لكي انكي على صواب
    Buraya, size Reinaldo'nun özel bir yeteneğe sahip olduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles جئت إلى هنا لأخبرك بأن (رينالدو) لديه موهبة خاصة.
    Bay Coleman'ın hazır olduğunu söylemek için gelmiştim. Open Subtitles -لقد جئت لأخبرك بأن السيّد (كولمان) مستعد
    15 yıl boyunca babamın Kraliyet'ten olduğunu söylemek için hiç boş dakika bulamadın mı? Open Subtitles على مدى 15 عاماَ لم يكن لديك الوقت لتخبريني أن أبي كان سليل عائلة ملكية ؟
    Dinleyin, büyük annenizin hastanede olduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles اسمعا , أردت أن أخبركما أن جدتكما في المستشفى
    Birisiyle olmadığı zaman onunla olduğunu söylemek için para alıyor. Open Subtitles أنه يأخذ المال ليقول بأنه كان معهم, مع العلم هذا ليس صحيحاً
    Eskiden bir ilişkimiz olduğunu söylemek için. Open Subtitles لأخبرك بأننا كنا على علاقة
    Sana piç kurusu olduğunu söylemek için. Open Subtitles لأخبرك كم كنت أحمقاً
    Bu ikisinin dolandırıcı olduğunu söylemek için aradım. Open Subtitles مساء الخير، اتصلت لأقول أن هذين الاثنين محتالان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد