Bu arada, Jones, yıldızlara bakmak hoşuna gidiyorsa, balkonumdaki manzaranın çok çarpıcı olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | أتعلمين، إن كنت تهوين مشاهدة النجوم، فيجب أن أقول أنه شرفتي تطل على العديد منهم. |
Ama isim değişikliğinden daha fazlası olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لكني يجب أن أقول أنه أكثر من مجرد تغيير عنوان |
Çok akıllıca bir giyim tarzı olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ القول بأن هذا القناع ملائم. |
Barney'in ruhunun genç kalmasını istemesinde takdire değer bir yan olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب ان اقول ان هناك شئ جدير بالإعجاب حول رغبته بأن يبقي شاباً بقلبه |
Şu an kendimi deli gibi hissediyorum ama orada büyülü bir şey olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | ربما ابدو مجنونة الان ولكن علي ان اقول انه ساحرا نوعا ما |
Şu porno film olayını yaparken oldukça iyi olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ... بأنك كنت بارعة في... تلك الحركات الخلاعية |
Bertrand Russell demiş ki, "Evrenin var olduğunu söylemeliyim, o kadar." | TED | قال بيرتراند راسل، "يجب أن أقول أن الكون موجود، وهذا كل شيء." |
Virüsün çok bulaşıcı olduğunu, ve kurbanların üzerinde 100% ölümcül olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أُعلن بأن الفيروس مُعدٍ للغاية ومُميت بنسبة %100 من ضحاياه. |
Bunun hiç beklemediğim bir eşleşme olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن اقول أن هذا توافق لم أكن اتوقعه |
Bunun büyük zevk olduğunu söylemeliyim, sohbet edebileceğim biriyle tanışabilmek harika. | Open Subtitles | اقول لك حقيقا بأن هذه متعة حقيقية ومن الجميل ايجاد شخص للحديث معه |
Mahkumların arasına karıştığın üçüncü gün bıçaklandın. Bunun bir rekor olduğunu söylemeliyim evlat. | Open Subtitles | الجميع يخرج في اليوم الثالث، إنّه أمرٌ منوطٌ باللوائح وحسب يا بُنيّ. |
Yusef'i çocukluktan tanırım. İyi bir çocuk olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | و أنا صغير كنت اعرف يوسف و يجب أن أقول أنه كان ولدا مؤدبا |
Deha olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لا بد لي أن أقول أنه مبدع |
Evet, yaptı. Çok başarılı olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لقد فعلها.يجب أن أقول أنه جيد |
Köpek ceketlerinde imzam olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ القول بأن توقيعي هو إشارة لجرو |
Bütün bunların benim için sıradışı olduğunu söylemeliyim. Ama bunu oynayacağım | Open Subtitles | علي ان اقول ان هذا غير عادي بالنسبة الي |
Bunun benim hatam olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لابد ان اقول ان هذا خطئى |
Aslında yaptığının nihayetinde hayrıma olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | في الحقيقة، يجب ان اقول انه كان شيء رائع مافعلتموه |
Daha kaç kez kaza olduğunu söylemeliyim? | Open Subtitles | كم مرة يجب ان اقول انه كان حادثاً؟ |
Onun suçlu olduğunu söylemeliyim yoksa beni içeri atarlar. Aynı onun gibi. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ بأنه مذنب وإلا حبسوني مثله تماماً |
Bazılarının başka hastalıkları olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ أن أقرّ أن بعضهم يعاني من أمراض أخرى. |
Ve gerçekten de çok mutlu bir bebeğiniz olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول أن لديك طفلة سعيدة جدا. |
Virüsün çok bulaşıcı olduğunu, ve kurbanların üzerinde 100% ölümcül olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أُعلن بأن الفيروس مُعدٍ للغاية ومُميت بنسبة %100 من ضحاياه. |
Sophie'nin psişik hüneri olduğunu söylemeliyim. Öyle mi? | Open Subtitles | - يجبُ أن اقول أن (صوفي) لديها موهبةٌ نفسية |
Bunun büyük zevk olduğunu söylemeliyim, sohbet edebileceğim biriyle tanışabilmek harika. | Open Subtitles | اقول لك حقيقا بأن هذه متعة حقيقية ومن الجميل ايجاد شخص للحديث معه |
Mahkumların arasına karıştığın üçüncü gün bıçaklandın. Bunun bir rekor olduğunu söylemeliyim evlat. | Open Subtitles | الجميع يخرج في اليوم الثالث، إنّه أمرٌ منوطٌ باللوائح وحسب يا بُنيّ. |