| Kök kelime insanlarla ilgili olsa da, ubuntu'nun sadece insanlara özgü olduğunu sanırdım. | TED | مع أن أصل الكلمة مرتبط بالإنسان، كنت أعتقد أن كلمة أوبونتو ربما مرتبطة فقط الإنسان. |
| Umursadığın tek zamanın, Bobby, zaman öldürmek olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | حسبت أن الوقت الوحيد الذي تهتم به هو وقت التعويض يا "بوبي" |
| Önceleri, bu dünyada en korkunç şeyin ölüm olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | في السابق , كنت أعتقد بأن أكثر الأشياء اثارة للرعب في هذا العالم هو الموت |
| Yaşananlardan sonra aşkının tüm bu olanlardan daha önemli olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | بعد كلّ هذا ظننت أنّ حبّكما أكثر أهمّيّة مِنْ ذلك |
| Eski Batı'dan. Eski Batı geleneğinde misafirperverlik olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | ظننتُ أن الضيافة كانت من تقاليد الغرب القديم |
| "Kadının oğlunun düğün gününde beyaz giymeyecek kadar akıllı olduğunu sanırdım". | Open Subtitles | تظن أنها ستعرف أفضل من إرتداء الأبيض في يوم العروس |
| Hayattaki en büyük korkumun yalnız başıma kalmak olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن أسوأ شيء بالحياة أن ينتهي بي الامر وحيداً |
| Bir zamanlar kaderimin dünyada olduğunu sanırdım. Şimdi bu kaderi benim için kabul etmelisiniz. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن قدري هنا على الأرض، لكن عليكم أن تتولوا ذلك القدر عني |
| Ben de bir doktorla evli olmanın en iyi yanının ağrı kesicilere kolayca ulaşabilmek olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | وأنا التي كنت أعتقد أن أفضل شيئ يأتي من الزواج بطبيب هو سهولة الوصول للمسكنات |
| Soymanın amacının bir şeyler almak olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | حسبت أن الغرض من السرقة هو أخذ الأشياء |
| Brandon'ın bir pislik olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | حسبت أن (براندن) وحده الحقير |
| Tüm vampirlerin formda olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأن جميع مصاصي الدماء على شكل واحد |
| Eskiden en sevdiğim rengin pembe olduğunu sanırdım ama şimdi pembeyi o kadar sevmiyorum. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأن اللون الأرجواني ...هو لوني المفضل ولكن الأن لا أعتقد بأنني أحبه. |
| Vay canına. Bir de kendi apartmanımın berbat olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | وأنا من ظننت أنّ شقّتي بشعة |
| Vay canına. Bir de kendi apartmanımın berbat olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | وأنا من ظننت أنّ شقّتي بشعة |
| Onun tek ilgi alanının ağır atlar olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | ظننتُ أن هوايته الوحيدة هي الخيول البطيئة |
| Kadının oğlunun düğün gününde beyaz giymeyecek kadar akıllı olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | تظن أنها ستعرف أفضل من إرتداء الأبيض في يوم العروس |
| Her zaman yalnızlığın kaderin bir cilvesi olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | لطالما ظننت أن الوحدة أمر لابد أن يتحمله الرجل |
| Hep doğruyu söyleyip iyi şeyler yapmak olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | إنه مضحك، لقد كنت أعتقد أنه كان قول الحقيقة دائما والقيام بالأعمال الخيرة |
| Bunun yalnızca filmlerde olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | لقد ظننت أن هذا لا يحدث إلا فى الأفلام فقط |
| Hunan Moonan'dan her gün 57 menü almanın can sıkıcı olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | و كنت أظن أن وصولي 57 قائمة يومياً من "هونا مونان" مستفزة |