Bazen öyle olduğunu sandım, ama asla öyle değildi. Yani hiçbir yemini bozmadı. | Open Subtitles | بعض الأحيان ظننت أنه كذلك لكنه لم يكن قط. |
Yapmam gereken tek şeyin onları alıp haftada bir parka götürmek olduğunu sandım çünkü onları haftada bir kez parka götürürsem, her şey tamam olacaktı. | TED | ظننت أن كل ما عليَ فعله هو أخذهم للحديقة مرة في الأسبوع، لأنني إذا أخذتهم للحديقة مرة في الأسبوع، سيكونوا بخير. |
Birçok ortak noktamızın olduğu eğlenceli bir gay olduğunu sandım ama sonra öğreniyorum ki sporla da ilgileniyorsun ve kocamla vakit geçiriyorsun. | Open Subtitles | ظننت أنك شاذ مرح وبيننا قاسم مشترك ثم اكتشفت أنك تحب الرياضة وتقضي وقتك مع زوجي |
- Güzel. Harikaydın dostum. Gerçekten geri zekalı olduğunu sandım. | Open Subtitles | مهنة عظيمة يا رجل, أعني اعتقدت أنك حقاً متخلّف عقلياً |
İlk başta, bağırıp çağıran bir çeşit serseri olduğunu sandım. | Open Subtitles | في البداية ، إعتقدت أنك كنتنوعامن قطاعالطرق... تصرخ و تعربد |
Steve hayatıma girdiğinde o adamın o olduğunu sandım. | Open Subtitles | و عندما ظهر ستيف في حياتي إعتقدت أنه هذا الرجل |
Benim şarkıcımın sahnede olduğunu göz önünde bulundurunca, bir an buranın benim kulübüm olduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان هذا مكانى لوهلة لان مغنيتى تغنى هناك |
Onun bir sapık olduğunu sandım. | Open Subtitles | ليأخذني من المدرسة انا فقط اعتقدت انه منحرف |
Alıcıdan aldığımız sinyalle ilgili bir şey olduğunu sandım. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكن أن يكون له علاقة.. بإرسال التقطناه على جهاز استقبالنا. |
Yani sen olduğunu sandım fakat Dedektif rozetin yüzünden biraz gözlerim kamaşmıştı. | Open Subtitles | كما تعلم .. لقد ظننت أنه أنت ولكني عُميت بسبب لمعة شارة المحققين |
İlk defa olduğunda bunun çılgın bir rüya olduğunu sandım. | Open Subtitles | , أول مرة حدث الأمر فيها ظننت أنه مجرد حلم مجنون |
Dinle, bütün bunları uydurdum, çünkü bütün bu olanların bir hata olduğunu sandım. | Open Subtitles | إسمعي، لقد إختلقت الأمر لأنني ظننت أن الأمر بأكمله خطأ. |
Elinde silah olduğunu sandım. Bununla yüzleşmem gerek. | Open Subtitles | ظننت أن معه سلاح في يده علي أن أواجه الأمر |
Hâlâ güvertede olduğunu sandım. | Open Subtitles | ظننت أنك لا زلت على سطح القارب |
Benden duymak istediğinin bu olduğunu sandım. | Open Subtitles | قلت ذلك فقط لأني ظننت أنك تريدين سماعه. |
Neden evli olduğunu sandım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا اعتقدت أنك متزوج |
- İşin ilginç yanı bir milisaniye için dostum olduğunu sandım. | Open Subtitles | -أتعرفين ما هو الجزء الغريب ؟ لفترة جزء من الألف من الثانية، إعتقدت أنك صديقتي |
O geziye çıkmaya hazır olduğunu sandım. Benim hatam. | Open Subtitles | إعتقدت أنه جاهز للذهاب في هته الرحلة الميدانية،هذا خطئي |
İspanyolcadan geçmenin en kötü yolunun sizlerle takılmak olduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان التجمع معكم يا رفاق أسوأ طريقة لأتخطي صف الاسبانية |
Cevabın onda olduğunu sandım ama o bir deli. | Open Subtitles | اعتقدت انه يملك الحل , لكن اتضح لي انه مجنون |
Başka ailem gururlansın diye olduğunu sandım sonra hayat kurtarmakmış gibi geldi sonra bir anlığına Dr. Sanjay Gupta'ya ki çok güzel Hintli bir adamdır yakınlaşabileceğimi düşündüm ve o romantizm dolu ülkeye de hiç ziyaret yapamadım. | Open Subtitles | في بادئ الأمر ظننت أنه كي أجعل عائلتي فخورة وبعدها اعتقدت أنها بشأن إنقاذ الأرواح ولثانية واحدة، ظننت أنها فرصة.. |
Budist olduğunu sandım, aksi taktirde ona Noel kartı gönderirdim. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنه بوذى وإلا لكنت بعثت له بطاقة معايدة فى الكريسماس |
"Yakaladım " adlı salak bir gizli kamera programı olduğunu sandım | Open Subtitles | حسبته برنامج تافه "للكاميرا الخفية يُدعى "أوقعنا بك |
Mühürlüydü. Bir müzik parçası olduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنها قطعة موسيقية إنها الحقيقة يا سيدى |
Üzgünüm, o kadar gürültü yapıyordunuz ki bunun bir davet olduğunu sandım | Open Subtitles | أنا أسف لكن نتيجة صياحكم العالي أعتقدت أنها دعوة للأنضمام أليكم |
Çok ileri gitmiştim, Mulder, gerçekten diğer tarafta olduğunu sandım. | Open Subtitles | أنا إختفيت حتى الآن، مولدر، إعتقدت بأنّك ذهبت إلى الجانب الآخر. |
Bu sabahki görevi alınca, bir yanlışlık olduğunu sandım. | Open Subtitles | عندما حصلت على الأوامر هذا الصباح، إعتقدت بأنّه كان خطأ. |