- Böyle bir ev için oldukça büyük. - Çok terliyorum. | Open Subtitles | ـ جهاز كبير جداً على منزل بهذا الحجم ـ أشعر بالحر |
İlk olarak, oldukça büyük ki bu harika. | Open Subtitles | حسناً، أولاً، هو كبير جداً الذي يعني ممتاز |
Bir bina oldukça büyük bir bina gelecekte çirkin gözükmez. | Open Subtitles | أي كتل بناء كتل بناء كبيرة جدا وضع للمستقبل |
Bu oldukça büyük bir iş, demek istediğim, okuldan ayrılmak, buraya taşınmak. | Open Subtitles | انها لا تزال مشكلة كبيرة جدا ، يعني الانقطاع عن المدرسة ، والانتقال الى هنا ؟ 382 00: 32: |
Bu bir suç için oldukça büyük bir heyecan. | Open Subtitles | "هذا تشوُّق كبير بالنسبة لجريمة" |
Eğer gerçekten kendimizi zombilerden ayırt etmekte zorlanıyorsak oldukça büyük bir sorunumuz var demektir. | TED | إذا كنا في الواقع نواجه مشكلة في تمييز أنفسنا عن المسوخ، فنحن أمام معضلة كبيرة جداً. |
Ben "E" harfine odaklanacağım ve bu "E" harfini ölçeklendireceğim ve oldukça büyük hale getireceğim. Yani "E" harfini ölçeklendireceğim ve oldukça büyük hale getireceğim. Sonra ise ona boyut vereceğim. | TED | أنا سأركز ف "E"، وأنا سوف اقوم بتغيير حجم "E" حيث أنها ضخمة جداً الان انا اغير حجم ال "E" حتى تصبح عملاقة و عندها سأعطيها أبعاد. |
fakat sertleşince, oldukça büyük. | Open Subtitles | لكن عندما أكون مثاراً , يكون كبير جدًا |
Bu kitleler oldukça büyük ve yüksek çekime sahipler. | TED | وهذه الأجسام بالغة الكبر ولها ثقل كبير للغاية. |
- Dışarıda inşa ettiğin gemi oldukça büyük. | Open Subtitles | إنها سفينة كبيرة حقاً التي تبنيها بالخارج هُناك |
Kafanda oldukça büyük bir yara var. | Open Subtitles | مرحباً، (بونز)، ثمة ندبة بارزة على رأسك. |
Bu küçük bir adam için... oldukça büyük bir iş. | Open Subtitles | لقد كان شيء كبير جداً لرجل صغير ليقوم به |
Sundukları maaş oldukça tatminkar. İzleyici kitlesi de oldukça büyük. | Open Subtitles | إنه راتب كبير جداً وتعرفين المكان، فسيح للغاية |
Aslında, ben de şu an... oldukça büyük bir evde yaşıyorum. | Open Subtitles | حسناً، في الحقيقة أنا أعيش في منزلِ كبير جداً الأن |
Tabii ki, buna güvenemezdik, ama bu oldukça büyük bir bonus. | Open Subtitles | نحن لم نكن نعول على ذلك ، بطبيعة الحال و لكن هذه مكافأة كبيرة جدا |
oldukça büyük bir balık yakaladılar. | Open Subtitles | انهم في نهاية المطاف سيستسلمون سمكة كبيرة جدا |
Bu davayı kaybederseniz oldukça büyük bir kamu davasıyla karşı karşıya kalacağız. | Open Subtitles | إن خسرتي هذه القضية ستعرضينا لدعوى مدنية كبيرة جدا تلك المرافعة الإفتتاحية كانت سيئة |
Bu bir suç için oldukça büyük bir heyecan. | Open Subtitles | "هذا تشوُّق كبير بالنسبة لجريمة" |
Buradaki büyük fikir ise, Benim için, ... ...ulaşımda oldukça büyük bir sorunun çözümünü için yeni bir katkı olacak. | TED | الفكرة الكبيرة هي، على ما أعتقد، هي جزء جديد من حل لمشكلة كبيرة جداً في مجال المواصلات. |
Bu yüzden, bu aramanın kaynağını bulmak için oldukça büyük bir alanda arama yapmamız gerekecek. | Open Subtitles | لذا يجب أن نضع شبكة كبيرة جداً لنحاول تتبع مصدر هذه المكالمة |
Elbette bu hafıza oldukça büyük. | TED | بالطبع الذاكرة ضخمة جداً. |
Yeni biri, ama oldukça büyük işler elde ediyor. | Open Subtitles | هو جديد، لكنه يُصبح كبير جدًا. |
Şurada oldukça büyük bir hard diskin var. | Open Subtitles | مهلاً، إنّك تحظى بقرص صلب كبير للغاية هُنا. |
Bu oda oldukça büyük. | Open Subtitles | . غرفة كبيرة حقاً |
Kafanda oldukça büyük bir yara var. | Open Subtitles | مرحباً، (بونز)، ثمة ندبة بارزة على رأسك. |