Mutlu oldukları sürece bunu kimse dert etmez. | Open Subtitles | الذي يُريدُ ما هم، طالما هم هَلْ سعيد؟ تَعْرفُ ما؟ |
Daha basit, daha yönetilebilir oldukları sürece onlarla minik, küçük kalbin ne arzuluyorsa yapabileceksin. | Open Subtitles | ستفعل بهم أيًا ما يشتيه قلبك الصغير طالما هم أكثر بساطة وأكثر قابلية للإنقياد |
Burada oldukları sürece de birer tehditler. | Open Subtitles | طالما هم هنا فيُمثلون تهديداً |
Burada oldukları sürece onlarla ilgileneceğim. | Open Subtitles | طالما هم هنا ساخذ بالى منهم |
Saldırı mesafesinde oldukları sürece, en azından denemek zorundayız. | Open Subtitles | طالما مازالوا في مدى نيراننا يجب أن نحاول |
Mutlu oldukları sürece bunda bir sorun yok. | Open Subtitles | وهذا لا بأس به طالما هم سعداء |
Burada oldukları sürece Zem için hepimiz için tehlike oluşturuyorlar üzülmekten daha güvenlidir diyorum. | Open Subtitles | .إنهم يشكلون خطراً على (زيم) طالما هم هنا هذا ما اقوله - لا يوجد شيئاً آمن - |
Ve burada oldukları sürece, | Open Subtitles | و طالما هم هنا |
Saldırı mesafesinde oldukları sürece, en azından denemek zorundayız. | Open Subtitles | طالما مازالوا في مدى نيراننا يجب أن نحاول |