Olly'nin tutulduğu evin yakınında yaşayan herkes. | Open Subtitles | كل شخص عاش بالقرب من المنزل الذي احتجز فيه اولي |
Olly'nin tutulduğu odayı biliyoruz. Yabana atılacak bir şey değil bu! | Open Subtitles | نعرف الغرفة التي احتجز في اولي لابد وأن هذا يدل على شيء |
Olly doğduğu zaman şayet birisi bana, onu kaybedeceksin, onu senden alacaklar ve nedenini hiçbir zaman bilmeyeceksin ve onu bir daha hiç görmeyeceksin demiş olsaydı, yine de ona sahip olmak isterdim. | Open Subtitles | لو أن أحدهم أخبرني عندما ولد اولي أنك ستخسرينه ..وأنه سيؤخذ منك ولن تعرفي سبب ذلك |
Olly ölüyor, sen oyun oynuyorsun, güneş parlıyor,başka ne bilmeliyim? | Open Subtitles | أولي يحتضر، أنتِ في الملاهي شروق شمس، ما الذي أريده أكثر من ذلك؟ |
Polislere iyi kafa tuttun Olly. | Open Subtitles | شكرا للتنبيه بوصول الشرطة أولي |
Olly'nin evlat edinme işlemleri yasal mı? | Open Subtitles | أأنت واثقة بأن عملية تبني (أولّي) كانت قانونية؟ |
Kayıp çocuğun Olly'le bir ilgisi olmayabilir ama ben de kendi araştırmamı yapıyordum. | Open Subtitles | الطفل المفقود ربما لا يرتبط بـ اولي ولكني كنت أجري بحثًا لوحدي |
Geçen sene sırf Olly için bir arada kaldık sanırım. | Open Subtitles | أظن أننا في السنة الأخيرة بقينا بسبب اولي |
Madem Olly hayattaydı, Georges neden onu hastaneye götürmedi? | Open Subtitles | إذا كان اولي على قيد الحياة لمَ لم يأخذه جورج إلى المستشفى؟ |
Olly'nin öldüğünü öğrendiğimizde aslında rahatladım. | Open Subtitles | ,عندما عرفنا أن اولي ميت في الحقيقة لقد شعرت بارتياح |
Olly yatağımızdan atladığı için ayağını kırdı. | Open Subtitles | اولي كسر رجله لأنه قفز من سريرنا |
Ya o adam Olly'nin yerini biliyorsa, onun nerede olduğunu biliyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن ذاك الشخص يعرف مكان (اولي) يعلم أين مكانه |
Olly'nin kaçırıldığı aynı saatte. | Open Subtitles | في نفس الوقت الذي اختطف فيه اولي |
- Böylece Olly'i aramaya odaklanabilirler. - Bugün eve gidiyor olacaktık. | Open Subtitles | وبعدها يركزون على البحث عن اولي - لكنا ذهبنا إلى المنزل اليوم - |
Olay yerindeydi, Olly'nin götürüldüğü evdeydi. | Open Subtitles | - هناك رجل, لقد كان في المكان - عند المنزل الذي احتجز فيه اولي |
Eğer bunu yaparsan, ...Olly'nin ölümü hiç bir anlam ifade etmeyecek. | Open Subtitles | ان فعلت ذلك فموت أولي لن يكون بمعنى |
Bay ve Bayan Cubine, tekrardan bazı testler yaptım ve Olly'nin durumu maalesef kötüye gidiyor. | Open Subtitles | السّيد والسّيدة (كيوبين)، لقد فحصت (أولي) للتو، وحالة (أولي) متدهورة |
Olly'nin durumunu Londra'daki bir uzman doktora ileteceğim. | Open Subtitles | لقد أحلت حالة (أولي)، لمستشار إختصاصي في "لندن" |
Tahminen Olly'ye sırrını söylemene yıllar olmasının sebebi de bu? | Open Subtitles | لذا، من المفترض أن هذا هو السبب في أنكِ لن تخبري سرك لـ(أولي)، إلا بعد سنوات؟ |
Eğer oraya bir daha adımını atarsan, Olly'yi bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | إذا دخلتِ ذلك المكان مرة أخرى فلن تري (أولي) مرة أخرى |
Adam Olly'nin biyolojik annesinin hikayesini doğruladı. | Open Subtitles | الرجل أيد رواية (دونوفان) بشان والدة (أولّي) الحقيقية |