Bu otelin ekonomik olarak daha ucuz bir otel olması, uygun olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | كون هذا المكان قد يكون ذا مستوى معيشي أقل لا يعني أنه غير مناسب |
Eski bir deyiş vardır, "Bir şeyi görmemeniz, onun orada olmadığı anlamına gelmez." | TED | هناك قول مأثور يقول "لمجرد عدم رؤيتك للشيء لا يعني أنه ليس موجوداً." |
Ancak bu, gezegende hiçbir şekilde su olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | مع ذلك فهذا لا يعني أنه لا يوجد ماء على الكوكب إطلاقا |
Yalnızca hiçbir şey görmüyor olman orada olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لمجرد أنك لا ترين شيئا لا يعني بأنه ليس هناك |
Doğru olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنّه ليس صحيحًا أتظنّ أنّي سأسمح لك بالتّلاعب بي؟ |
Gerçek olmadığı anlamına gelmez. Gerçek. | Open Subtitles | هذا لا يعنى أنه لم يكن حقيقة بل كان |
Ağrıya dayanabiliyor olmam, ağrı olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأني أتحمل الألم لا يعني أنه غير موجود |
Ama sırf bir şeyi hissetmiyorsunuz diye bu onun orada olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن فقط لأنكم لا تشعرون بشيء فهذا لا يعني أنه غير موجود |
- Sadece 500 adet satıldı. - Bu iyi olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لآنه نشر بضعة مئات من النسخ - هذا لا يعني أنه غير جيد - |
Bir kişinin sigara içiyor olması onun insan olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن يكون شخص ما مدخناً لا يعني أنه ليس انساناً. |
Bir kişinin sigara içiyor olması onun insan olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن يكون شخص ما مدخناً لا يعني أنه ليس انساناً. |
Görememen onun var olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | عدم قدرة على رؤية الشيء لا يعني أنه ليس موجودا |
Sana zarar verdi. Bu pişman olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لقد آذاكِ ، لكن لا يعني أنه لا يأسف على الأمر |
Fazla içki içmen, konuşmaya hakkın olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لأنكِ تفرطين بالشرب فهذا لا يعني بأنه ليس لديكِ رأي |
Sebebini bilmemen, sebebi olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | عدم معرفتك بالسبب لا يعني أنّه ليس هناك سبب. |
Gerçek olmadığı anlamına gelmez. Gerçek. | Open Subtitles | هذا لا يعنى أنه لم يكن حقيقة بل كان |
Bu, özel olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | وهذا يعني انه لم يعد شيء خاص بينكما |
Bana birşey söyleyemeyeceği, öğüde ihtiyacım olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | وهذا لا يعني انها لا يمكن ان تقول لي شيئا لا يعني اني لا احتاج لنصيحه |
Biliyorum ama bu, gerçeğin bu olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنها ليست الحقيقة وهذه الصورة لا تثبتها كذلك |
Bu onun orada olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني انه لم يكن هناك |
İyi bir fikir olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني بأنها كانت فكرة جيدة |
Tabii ki onun izlediği yolu anlayamayız ama bu yolun olmadığı anlamına gelmez. | TED | بالطبع لا نستطيع أن نتوقع هذه المسيرة، ولكن ذلك لا يعني أن تلك المسيرة لم تكن موجودة. |
Lily'nin Toby'yi vurmaması, vurulmasına neden olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن ليلى لم تطلق النار على توبي لا يعني أنها لم تكن تشارك في كل ما حصل لاطلق النار عليه. |
Doğru olmak için fazla güzel bir haber olması doğru olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لأنّه يبدو يفوق حدّ التصديق لا يعني أنّه كذلك |
Kral Moonracer'ı sunmamış olması bir oyuncak olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن الملك (موون ريسر) لم يكن منها لا يعني ذلك أنه ليس لعبة |