Lütfen, oğlumun diğer otobüste olup olmadığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | بني. أريد أن أعلم أن كان هو على متن الباص الأخر |
Reklâm panosunun içinde gerçek puding olup olmadığını öğrenmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أعلم إن كانت لوحة الإعلانات بها حلوى بودينغ حقيقة |
Birileri 60'larin müthiş olup olmadığını öğrenmek istediğinde mi? | Open Subtitles | لمعرفة ما إذا كانت الستينيات رائعة أم لا؟ |
Ellerinde bizimle ilgili bir şey olup olmadığını öğrenmek için gittim. | Open Subtitles | كان لي أن أراها لمعرفة ما إذا كان لديهم أي شيء علينا. |
Dave yarın gece herkesin müsait olup olmadığını öğrenmek istiyor? | Open Subtitles | دايف يريد ان يعرف ان كان الجميع متفرغا ليلة الغد؟ |
Büro neye karıştığını ve bunun vurulmayla ilgisi olup olmadığını öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | المكتب الفيدرالي يجب ان يعرف بما هي متورطة و ان كان لذلك علاقة بسبب تعرضها لإطلاق النار |
Bizimle iletişim kurabilecek kapasiteye sahip olup olmadığını öğrenmek istedikleri için şu anda hayattasın. | Open Subtitles | أنت على قيد الحياة الآن لأنهم يريدون أن يعرفوا لو أنكم قادرون على التواصل معنا |
Öyle olmadığını öğrenmek yeterince düş kırıklığı yaratıyor. Çocuklar işte. | Open Subtitles | إنّه لمن المُخيّب للأمل أن تكتشف أنّها سارقة. |
Saçmalık. İyi olup olmadığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | هراء،أريد أن أعلم إذا كان بخير |
Adamın Sovyetlerle bağı olup olmadığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعلم إن كان لديه... أية إتصالات (سوفييتية) من أي نوع |
Robert'ın iyi olup olmadığını öğrenmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أريد فقط أن أعلم أن (روبرت) بخير |
İyi olup olmadığını öğrenmek için ona biri telgraf çekemez mi? | Open Subtitles | لا يمكن أحدا كابل له فقط لمعرفة ما اذا كان هو كل الحق؟ |
Buraya gelip söylentilerin doğru olup olmadığını öğrenmek için hayatımı tehlikeye attım. | Open Subtitles | خاطرت بحياتي بالقدوم لهنا لمعرفة ما إذا كانت الشائعات صحيحة. |
Neyin gerçek olup olmadığını öğrenmek için bunu yapmamız lâzım. | Open Subtitles | أحتاج ذلك لمعرفة ما هو الحقيقي وغير الحقيقي |
Hakkında bir şey olup olmadığını öğrenmek istedi | Open Subtitles | أراد ان يعرف إن كانت هناك اتفاقية عليه |
Büyükbabasının hâlâ dallama olup olmadığını öğrenmek istedi. | Open Subtitles | اراد ان يعرف اذا ما كان جده كما هو حقير |
Onunla iletişim hâlinde olup olmadığını öğrenmek istediler. | Open Subtitles | وكانوا يودون أن يعرفوا لو كنتما على إتصال -لا أعرف الرجل |
Ama bu Cadılar Bayramı'nda bunların normal olmadığını öğrenmek üzereydi. | Open Subtitles | ..لكن في هذا الهالويين هي على وشك أن تكتشف أن كل شيء غير عادي إطلاقا |
Sevdiğin bir kişinin, düşündüğün gibi biri olmadığını öğrenmek kolay değildir. | Open Subtitles | إنه شعور صعب أن تكتشف أن أحبائك ليسوا كما تظن |