Tüm ömrünü de alacak olsa umurunda olmadığını söyledin. | Open Subtitles | انت قلت انك لا تهتم لو انني اخذت حياتك كلها |
Yolculuğun ücretine kâfi gelecek paran olmadığını söyledin. | Open Subtitles | انتا قلت انك لا تملك ما يكفى من المال |
Arkadaşın olmadığını söyledin. | Open Subtitles | حسنا, أنت قلت أنك لا تملكين أي أصدقاء. |
Dünyamızı yok etmeye çalışanın sen olmadığını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنك لست من تحاول تدمير عالمنا إذاً , من هو ؟ |
Kadından başka kimse olmadığını söyledin ve dışarıya adamın tekini çıkardın. Neler oluyor? | Open Subtitles | لقد قلت أنه لا يوجد لديك سوى النساء ثم أعطيتنا رجلا ماذا يعنى هذا؟ |
Erkeğin yalnız kalmasının doğru olmadığını söyledin. | Open Subtitles | انت قلت أنه ليس من الجيد أن يكون الرجل بمفرده |
Neden kadınlara göre olmadığını söyledin? | Open Subtitles | لماذا قلت بأنك غير موّفق مع السيدات؟ |
olmadığını söyledin. O halde sorun ne? | Open Subtitles | لقد أوضحت رأيك بهذا بأنك لست مبالي ,لذا ما المهم بذلك ؟ |
Neden bu evde silah olmadığını söyledin? | Open Subtitles | لماذا أخـبرتينا بأنه لا يوجد في المنزل أسلحة؟ |
Avukata ihtiyacın olmadığını söyledin sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت انك قلت انك لا تحتاج الى محامي |
- Yeterli adamın olmadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت أنك لا تملك ما يكفي من الرجال. |
Bana ihtiyacın olmadığını söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت أنك لا تحتاجنى |
Şimdi, benim gibi sıkıcı olmadığını söyledin. | Open Subtitles | انت قلت أنك لست مملاً كأني انا المملة |
Burada olmadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت أنك لست هنا |
Kadından başka kimse olmadığını söyledin ve dışarıya adamın tekini çıkardın. Neler oluyor? | Open Subtitles | لقد قلت أنه لا يوجد لديك سوى النساء ثم أعطيتنا رجلا ماذا يعنى هذا؟ |
Çünkü seninle ilk yemeğimizi Le Gourmand'da yediğimizde, hiç yemek pişirebilen bir kadınla olmadığını söyledin. | Open Subtitles | لأنه عندما ذهبنا إلى أول عشاء لنا معا في غورماند قلت أنه لا يمكنك أبدا أن تكون مع امرأة لا تجيد الطبخ. |
- Ailen olmadığını söyledin. | Open Subtitles | - قلت أنه ليس لديك والدان |
Uygun olmadığını söyledin. | Open Subtitles | ولكنك قلت بأنك غير متاح |
Ama bana artık öyle biri olmadığını söyledin. | Open Subtitles | ولكنك اخبرتني بأنك لست هذا الشخص بعد الان |
Kızgın olmadığını söyledin. Asla yalan söylemeyiz. | Open Subtitles | قلت بأنك لست كذلك نحن لا نكذب أبداً |
Hiç müttefiki, arkadaşı olmadığını söyledin. | Open Subtitles | اخبرتني بأنه لا يوجد له حُلفاء و لا أصدقاء. |
Kitapta birşey olmadığını söyledin diye biliyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنه لا يوجد شيء في "كتاب الظلال" |