ويكيبيديا

    "olmakla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كونه
        
    • بكوني
        
    • بكونك
        
    • بكونه
        
    • بكوننا
        
    • لكوني
        
    • كوننا
        
    • بكونها
        
    • لكونك
        
    • بكونكَ
        
    • بأن أكون
        
    • بأن تكون
        
    • بالتورط
        
    • بالوقوع
        
    • كونك
        
    Kendilerinden feragat ederler çünkü kimse, hiç kimse tek başına olmakla başa çıkamaz. Open Subtitles لأنه لا أحد، لا أحد إطلاقا لا أحد يستطيع التأقلم مع كونه بمفرده
    Otistik olmakla ilgili ve çok fazla hayal gücüne sahip olmakla ilgili sorunlar var. TED هناك مشاكل لكونك متوحد. وهناك مشاكل كونه لديك خيال واسع ونشط جدا.
    Ve zengin insanların daha zengin olmasını sağlayarak büyük bir işletmeci olmakla meşguldü. Open Subtitles و كنت مشغولا جدا بكوني مديرا تنفيذيا مهما بمساعدة الأغنياء ان يزدادوا غنى
    Demek inek olmakla ya da zeki olmakla ilgili değil inatçı olmakla ilgili? TED أي أنه لا يتعلق بكونك مهووس أو ذكي، أنه يتعلق بكونك عنيد ؟
    Elbette, yaptığı güzel hizmetler olabilir ama gururlu olmakla bunun bedelini ödüyor. Open Subtitles جيد ، سنقدم له مدح على ذلك لكنه يعوض نفسة بكونه فخور
    Hepimiz içinde bulunduğumuz tartışmaya göre her iki tarafı da kullanıyor olmakla TED صحيح؟ لقد كنا جميعاً متهمين بكوننا ذوي أدمغة يمنى أم يسرى في وقت ما من الزمن، إعتماداً على
    Buradaki tek kız olmakla alakası yok, ama bunu izleyemeyeceğim. Open Subtitles ليس لكوني الفتاة الوحيدة هنا، لكن لا تمكنني مشاهدة هذا.
    Hedeften kasıt insan olmakla beraber, ...dost ya da düşman olabilir. Open Subtitles يبدأ عادة كونه إنساناً غالباً يكون عدواً و في بعض الأحيان صديقاً
    ...henüz Michigan Üniversitesi'nde öğrenciyken kadın olmakla ilgili fantaziler kurduğunu itiraf etmişti. Open Subtitles اعترف انه حين كان طالب دراسات عليا فى جامعة ميتيغان، بدأ يتخيل كونه يصبح امرأة
    Ama kıskanç olmakla birinin mutluluğunu düşünmek arasında fark var, ilgi göstermek. Open Subtitles و لكن هناك فرق في كون الإنسان غيورا عن كونه يهتم بمصلحة الآخرين
    Bunları görünce, Afrika kökenli olmakla gurur duyuyorum. Open Subtitles هذه الأشياء تجعلنى فخورة للغاية بكوني أمريكية من أصل أفريقى
    Servetinin bu eve ve ait olmakla gurur duyduğum aileye yaraması güzel. Open Subtitles أنا سعيدة لأن ثرونها ستعيد إحياء مجد هذا المنزل و هذه العائلة التي أفخر بكوني عضوة فيها
    Bu bağlamda bir Amerikan olmakla gurur duyuyorum. Open Subtitles حسناً، اسمعيني هذه المرة فيما يتعلق بهذه النقطة، أنا فخور بكوني أمريكياً
    Bu, başkalarının beklentilerinin baskısı altında kalmayacak kadar cesur olmakla ilgili. TED ويتعلق بكونك شجاعًا بما فيه الكفاية لعدم الوقوع تحت ضغط توقعات الآخرين.
    Madem mutant olmakla gurur duyuyorsun, işaretin nerede? Open Subtitles اذا كنت فخورا بكونك متحولا فاين هي علامتك؟
    Çoğu insan süper kahraman olmakla ilgili sorunları durup düşünmez. Open Subtitles معظم الناس لا يتوقفون للتفكير في المشاكل المرتبطة بكونك بطلاً خارقاً
    Hayır, benim görevim masum bir kişiyi seri katil olmakla suçlamamaktır. Open Subtitles كلّا، إنّما واجبي قطع الشك باليقين قبلما أتّهم بريئاً بكونه سفّاحاً.
    İyi bir vatandaş olmakla gurur duyuyoruz ve bu saldırıları durdurmak için sizinle iş birliği yapacağız. Open Subtitles نحن نفخر بكوننا مواطنين صالحين وسوف نتعاون معكما لوقف هذه الهجمات
    Ben de genelde İngiliz olmakla çok gurur duymam; ama kıyaslama yapmamak elde değil. TED بالمناسبة، لا أفتخر كثيرا لكوني بريطانيا، ولكني لا أحتمل بل أن أقارن.
    İçlerinde en güçlü olmakla gurur duyan biz, Ateş Ülkesi yıllardır Konoha Köyü'nü koruduk. Open Subtitles نحن، دولة النار، نفتخر بأنفسنا كوننا الأقوى لقد قمنا بحماية كونوها لسنوات عديدة
    Ve bunun eski yada yeni olmakla alakalı olmadığını anladı. TED وقال انه يدرك ، هي لا تتعلق بكونها قديمه او جديده.
    Hayır, bu kadın hükümdar olmakla ilgili; tuzağa düşmüş ve yapayalnız.. Open Subtitles لا أنها عن كيف تشعر بكونكَ حاكم أنثي ، ومحاصر وحدكَ.
    Hain , işbirlikçi ve... devrim karşıtı olmakla suçlanıyorum. Open Subtitles . .. أنا متهم بأن أكون خائنا و متعاون و ثوري
    Ama bence bağışlayıcı olmanın İyi bir baba olmakla alakası var Open Subtitles لكنّي أتصوّر أن تكون متسامحاً له علاقة بأن تكون أباً صالحاً
    Onu yürüyen merdiven ölümüne dahil olmakla suçladığını duydum. Open Subtitles سمعت أنك اتهمتها بالتورط في حادثة السلم الكهربائي ليس بالضبط
    Buluşmanın ortasında beni bir başkasına aşık olmakla suçluyor. Open Subtitles لقد خرجنا في موعد و اتّهمني بالوقوع في حب شخص آخر
    Ev babası olmakla alakalı her şeyi bildiğimi zannediyordum ve aslında hiçbir şey bilmiyormuşum. TED كنت أحسب أنني أعرف كل شيء حول كونك والدًا مقيم في البيت، وفي الواقع، لم أكن أعلم شيئاً على الإطلاق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد