"olmalısın" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أن تكون
• لا بد
• لابد أنك
• أن تكوني
• بد أنك
• ان تكون
• لا بدّ
• حتمًا
• لابد أنكِ
• لابد انك
• لابد وأنك
• عليك أن
• لابُد
• حتماً
• يَجِبُ أَنْ تَكُونَ

ve sen yatakta olmalıydın, yarın ki düğünde dinç olmalısın.
يجب أن تكون في الفراش راحةً من أجل الزفاف غداً

Bu işi yapabilmen için çok iyi bir aktör olmalısın.
لأداء هذا العمل يجب أن تكون ممثلا ناجحا ، بالفطرة

Evlen onunla. Hala ona karşı bazı iyi duygular besliyor olmalısın.
تزوجي به, لا بد أنك ما تزالين تملكين بعض المشاعر تجاهه

- Çok düşünceli bir davranış. O divanda çok rahatsız olmuş olmalısın.
لابد أنك كنت غير مرتاحاً على الإطلاق فى النوم على تلك الأريكة

Annem hep şöyle derdi, uyanık olmalısın, aklından geçen ile bedeninin farkında olmalısın.
لطالما اخبرتني امي ينبغي أن تكوني يقظة، تعرفي مالذي يدور في عقلك وجسدك

Ne biliyorsun? Gururlu olmalısın, çünkü onlar size hiç güvenmeyecek, efendim.
يجب أن تكون فخوراً لأنهم لن يثقوا بك أبداً يا سيدي

Ve sen de sivilcesi mi yoksa çıbanı mı olduğunu bilemeyen adam olmalısın.
وأنت يجب أن تكون الرجل الذي لم يعرف هل لديه بثرة أم دمَل

Ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an.
و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة

Sen sadık, yakın arkadaş olmalısın. Ben yıldızların altında yaşıyorum.
لا بد أنك صديقه المخلص أنا الذي يسكن تحت السلالم

Bir kalıp asidin hamam böceği gibi göründüğünü düşünmek için deli olmalısın.
لا بد أنه مجنون كلياً من يفكر أن المخدر يشبه صرصوراً لعيناً

Kafayı yemiş olmalısın. Ben o çatıyı barikat falan yapmıyorum.
لابد أنك فقدت عقلك لن أحصن نفسي في سطح لعين

Eğer bu pis bagaja gireceğimi düşünüyorsan aklını kaçırmış olmalısın.
لابد أنك جننت لو أعتقدت اني سأدخل هذا الصندوق القذر

Atölye çalışmalarına giderler, aman tanrım tam anlamıyla mutluluktan uçuyor olmalısın.
يتناقشون ويتبادلون المعلومات، يا إلهي يجب أن تكوني في قمة سعادتك

Şimdi de Utah Plajında sahile ilk çıkacak sen olmalısın.
و الأن تريد ان تكون اول النازلين على شاطيء يوتا

Ağzından bir şey kaçırmış olmalısın. Başka türlü bulmasının imkanı yoktu.
لا بدّ وأنك قلت شيء، لا يوجد طريق يمكن أن تجدّه.

Sana tekrar borçlandım gibi görünüyor. Beni kurtarmaktan yorulmuş olmalısın.
يبدو أنّي مدين لك مُجددًا، حتمًا بدأت تضيقين ذرعًا بإنقاذي.

O zaman kendini bunca zamandır çok derin bir mağarada saklamış olmalısın.
إذن لابد أنكِ كنت تبقين نفسك في كهف عميق كل هذا الوقت

Bu durumda, sen dünyanın en sağlıklı insanlarından biri olmalısın.
فى هذه الحالة لابد انك من اصح الناس فى العالم.

Üniformalı bir polis memuruna ot sattığına göre geri zekalı olmalısın diye düşündüm.
بما أنك بعت مواد مخدرة لضابط يرتدي ملابسه الرسمية، أنه لابد وأنك متخلفاً

O halde planlarımızı uygularken, onun uzakta olduğundan emin olmalısın.
أذن عليك أن تتأكد من غيابه بعيدآ لفترة حتى نبدأ.

- Çok aptal olduğumu düşünüyor olmalısın, öyle değil mi?
لابُد أنك تعتقد أنني غبي للغاية ، أليس كذلك ؟

Burda popüler olmalısın.
حتماً تتمتع بشعبية لديك ماركة ثياب داخلية خاصة بك من يرتدى هذه؟

Aramayı gerçekleştireceğiz, ...ama bizi yönlendirmelisin, o yüzden güçlü olmalısın, tamam mı ?
نحن سَنُنفّذُ البحثَ، لَكنَّنا سَنَحتاجُك لتَوجيهنا لذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ قويَ، حسناً؟