| Hala hayatta olmanın tek sebebi seni nasıl öldüreceğimizi bulamamış olmamız. | Open Subtitles | السبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة هو لأنني لم اكتشف طريقة لقتلك حتى الآن |
| Hala canlı olmanın tek sebebi John Rooney'nin oğlu olman. | Open Subtitles | السبب الوحيد لبقائك حيا هو أنك إبن جون رونى |
| Hâlâ nefes alıyor olmanın tek sebebi ikimizden birinin hâlâ insan olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكونك ما زلت تتنفَّس هو لأن أحدنا ما يزال إنسانًا. |
| Senin başkan olmanın tek sebebi kurulu tatmin etmekti. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكونك رئيساً هو لإسترضاء المجلس |
| Bu gerçekten de burada olmanın tek sebebi bu mu, Thapa? | Open Subtitles | هل هذا حقا هو السبب الوحيد لوجودك هنا,ثابا؟ |
| Burada olmanın tek sebebi o silah. | Open Subtitles | ذلك المسدس هو السبب الوحيد لوجودك هنا، |
| Burada olmanın tek sebebi adamı haklamak ve kocanın intikamını almak. | Open Subtitles | ينبغي أن تفهمي ذلك السبب الوحيد أنك هنا هو لتكشفي هذا الرجل وتثأري لموت زوجك |
| Burada olmanın tek sebebi var. Özel olarak çağırıldın. | Open Subtitles | سبب وجودك الوحيد هنا هو أنه تم طلبك شخصياَ |
| Burada olmanın tek sebebi Tanzie'nin şu anda hapiste olması. | Open Subtitles | وتعلم شئ اخر السبب الوحيد لبقائك هنا هو ان تانزي لا تزال بالسجن |
| Hala hayatta olmanın tek sebebi, seni öldürmelerine izin vermemem. | Open Subtitles | السبب الوحيد لبقائك على قيد الحياة هو أنني لم أتركهم يقتلوك |
| Şu an yaşıyor olmanın tek sebebi bir iş üzerinde olmamız. | Open Subtitles | السبب الوحيد لبقائك حيًا الآن هو أننا بمهمة. |
| Hala hayatta olmanın tek sebebi ihtiyacım olan bilginin sende olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد لبقائك حية لأن لديك معلومات أريدها. |
| Burada olmanın tek sebebi.. | Open Subtitles | ستيوي السبب الوحيد لكونك هنا هي أوامر مديري أن أحضرك معنا |
| Baş davulcu olmanın tek sebebi dosyayı yanlış yere koymuş olman. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكونك عضوا هو .أنك أخطأت في وضع الحافظة |
| Burada olmanın tek sebebi seni kamyonette bırakamıyor olmamız. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكونك هنا هو لأنه لم نستطع ترككِ في الشاحنه |
| Hayatta olmanın tek sebebi de bu. | Open Subtitles | السبب الوحيد لكونك لازلتِ على قيد الحياة |
| Şu anda hayatta olmanın tek sebebi Pamela'nın köpeğime karşı iyi olduğunu söylemesidir. | Open Subtitles | السبب الوحيد أنك لست ميتا بالفعل، (بال)، قالت أنك كنت لطيفاً مع كلبي. |
| - Burada olmanın tek sebebi o Sarah. Sana geri dönmemizin tek sebebi o. | Open Subtitles | هذا سبب وجودك هُنا ، السبب الوحيد لمهاتفتك مجدداً |