Her nedense, bu işi yapmak için üniversitede olman gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لسبب ما، ظننت أنه يجب أن تكوني في الكلية لتفعلي هذا |
Bu ailenin en sağlam üyesi olman gerektiğini düşünüyorsun, biliyorum. | Open Subtitles | إسمعي,أعرف انك تشعرين أنه يجب أن تكوني صخرة هذه العائلة |
Bu işi yapıyorsan ölmeye hazır olman gerektiğini bilirim. | Open Subtitles | فلطالما علمت أنه عليك أن تكون بأتمّ الاستعداد للموت فقط في سبيل عمل هذا العمل |
Bir şeyleri yapabilmek için hıyar olman gerektiğini.. | Open Subtitles | أنت تعتقد أنك يجب أن تكون سخيفاً حتى تصل إلى ما تريد |
İyi misin? Yatakta olman gerektiğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كنت أعلم أنك ينبغي أن تكون في السرير، أليس كذلك؟ |
Nasıl olman gerektiğini neden söylemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تخبيرينى ما المفروض ان اكون |
Öğretmenlerin ve ben senin, akademik olarak daha az emek isteyen bir okulda olman gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسنا،المدرسون و انا نظن انك ستكون افضل بمدرسة مع المنهج اقل اكاديميتا و تطلبا. |
Yardım etmek için orada olman gerektiğini nereden bildin? | Open Subtitles | كيف عرفتِ بأنكِ يجب أن تكوني هناك لمساعدتي؟ |
Benimle birlikte zirvede olman gerektiğini, havanın taze olduğu yerde. | Open Subtitles | نعرف بأنّك يجب أن تكوني معي في القمة، حيث الهواء العليل |
Benimle birlikte zirvede olman gerektiğini, havanın taze olduğu yerde. | Open Subtitles | نعرف بأنّك يجب أن تكوني معي في القمة، حيث الهواء العليل |
İstemiyorsan gitme. Kiminle olman gerektiğini ben söyleyemem sana. | Open Subtitles | و إن لم تريدي ذلك, إذن لا تذهبي لا يمكنني أن أخبرك مع من يجب أن تكوني |
Dedektif olman gerektiğini ispatlamak için katili bulmana yardım etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | تريدينني أن أساعدكِ في إيجاد القاتل الحقيقي حتى تثبتي أنّه يجب أن تكوني محققة. |
Gerçekten baba olmayı isteseydin uygun olman gerektiğini bilirdin. | Open Subtitles | إذا كنت حقاً ترغب بأن تكون والداً ، يجب عليك أن تكون متفرغاً تماماً لإحتياجات أسرتك |
Sana bin kere söyledim kiminle arkadaşlık etmen konusunda dikkatli olman gerektiğini. | Open Subtitles | -لا. قلتُ لك آلاف المرات، عليك أن تكون حذر حول من تعاشر. |
Bir yerlerden gelen seslerin orada olman gerektiğini söylediği yerlerden biri. | Open Subtitles | إنها أحدى تلك الأماكن التي تخبرك بالمكان الذي عليك أن تكون به |
Doktorlar terapide olman gerektiğini düşünüyor, ama biz bunun ne olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | يظن الأطباء أنك يجب أن تكون بمصحة عقلية ولكننا نعلم ما هو الأمر |
Bu hayatta diğerleri gibi olman gerektiğini henüz öğrenemedin. | Open Subtitles | لم تتعلم بعد أنك يجب أن تكون مثل الجميع |
Kendine karşı dürüst olman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنك ينبغي أن تكون أمينا مع نفسك |
Kendine karşı dürüst olman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنك ينبغي أن تكون أمينا مع نفسك |
Neden nasıl olman gerektiğini bana sen söylemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تخبيرينى ما المفروض ان اكون |
Öğretmenlerin ve ben senin, akademik olarak daha az emek isteyen bir okulda olman gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسنا،المدرسين و انا نظن انك ستكون افضل فى مدرسة مع المنهج اقل اكاديميتا و تطلبا. |
Tamam, Pete. İlgileniriz. Ama gerçekten teslim olman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا بيت سنتدبر الأمر لكننى أعتقد حقا أنه عليك العودة |
Ben de sana aramızda olmayanlarla ilgili karına net bir biçimde dürüst olman gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر حتى الآن بوضوح قولي لك... إنّك بحاجة إلى أنْ تكون صادقاً مع زوجتك... بشأنْ ما لم يحدث بيننا. |