Eğer beni orada dinlemiş olsaydınız şu an bu durumda olmayacaktık. | Open Subtitles | لو أنك أستمعت لي العودة إلى تقاطع الطرق فإننا لن نكون في تلك الدولة الأن |
Onlar çıkana kadar güvende olmayacaktık. | Open Subtitles | أقول لك، لن نكون آمنين حتى يخرجوا للخارج. |
Ve eğer mutsuzluklarımız olmasaydı, daha iyi durumda olmayacaktık. | Open Subtitles | , ولو لم يصيبنا الحظ العاسر . لما كان حالنا أفضل |
Eğer Al eve daha geç gelseydi, biz evde olmayacaktık. | Open Subtitles | لو أن (آل) تأخر فى العودة لما كان وجدنا هنا |
Hala birlikte olmayacaktık. Çok iyi bir çift değildik. | Open Subtitles | لم نكن لنظل معاً لم نكن لنصبح ثنائي رائع |
Ama sana söylediğim şu Latin'in icabına baksaydın şimdi bu belanın içinde olmayacaktık. | Open Subtitles | لكن لو كنت إهتممت بذلك اللاتيني عندما قلتُ لكَ... ما كنّا في هذه... الفوضى الآن. |
Ve onu dinlemedim. Eğer dinleseydim, şu an burada olmayacaktık. | Open Subtitles | ولم أستمع له ولو كنت استمعت، لما كنا هنا الاَن |
Eleanor Roosevelt'e o aptal mektubu yazmamış olsan şu anda bu durumda olmayacaktık. | Open Subtitles | إذا كنت لا أكتب الرسالة الغباء أن إليانور روزفلت، لن نكون في هذا المأزق. |
Eğer dert etseydin, şimdi burada olmayacaktık. | Open Subtitles | اذا لم تكن هنا نحن لن نكون هنا |
Juma konusunda kafanı öte yöne çevireceğine bir şeyler yapmış olsaydın tehlike altında kalmış olmayacaktık. | Open Subtitles | أنت تعرّضنا جميعاً للخطر لن نكون في خطر لو إنك فعلت شيءا بشآن (جمعه) بدلاً من البحث عن طريق آخر |
Eğer sınırdışı edilmeseydi, burada olmayacaktık. | Open Subtitles | لو لم يرحلونه لما كان هنا |
Eğer işleri batırmasaydım o arabada olmayacaktık. | Open Subtitles | لم نكن لنصبح في تلك السيارة لو لم أخفق |
Onunla asla çok iyi arkadaşlar olmayacaktık ama eğer bunun olacağını bilseydim ona daha kibar davranırdım. | Open Subtitles | لم نكن لنصبح صديقتين حقيقيتين rlm; لكن لو عرفت أن هذا سيحصل... |
Biz de samanlıkta iğne arıyor olmayacaktık. | Open Subtitles | و ما كنّا لنصطاد في الظلام، |
- burada bile olmayacaktık. | Open Subtitles | ما كنّا لنكون هنا حتى. |
Tırnak törpüsünden daha ağır bir şey kaldırabilseydin bu durumda olmayacaktık. | Open Subtitles | لو كان بإمكانك أن ترفع أي شئ أثقل من علبة تجميل لما كنا في هذا الوضع الان |
Onların tanık koruma programına girmesine engel olmasaydın, şimdi bu tartışmayı yapıyor olmayacaktık. | Open Subtitles | ربما لو كنت قد وضعتهما في رعاية وقائية كما كان يجب عليك أن تفعل، لما كنا سنتناقش بهذا |