Krem şantiyle daha lezzeti olmayan bir şey var mı? Yettiğinde söyle. Yeter. | Open Subtitles | هل من شيء لا يصبح طعمه افضل مع القشدة المخفوقة؟ قل لي متى؟ |
fakat Jonathan ödemek için ısrar etti, bu yüzden dükkana gitti ve bozukluğu tamamlamak için ihtiyacı olmayan bir şey aldı. | TED | ولكن جوناثان أصر على الدفع، فذهب إلى المتجر وأشترى شيئاً لم يكن يحتاجة للحصول على الفكة. |
Yani nakamoto satış konusunda uygun olmayan bir şey yaptı mı sizce? | Open Subtitles | ألم تقم ناكوموتو بعمل أي شيء غير منصف أو غير لائق لإتمام |
Hayatının geri kalanını hatan olmayan bir şey için harcamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكَ أن تقضي بقيّة حياتكَ .تكفّر عن شيء لم يكن خطأكَ |
Beğendim ancak doğru olmayan bir şey var, ve mükemmel olmak zorunda. | Open Subtitles | أعجبني. إنه فقط, هناك شيء ليس صحيح فيه وعليه أن يكون مثالياً |
- Doğru. Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | قطعتَ مسافةً طويلة لتجدَ شيئاً غير موجودٍ هنا. |
Sende hep diğerlerinde olmayan bir şey vardı: | Open Subtitles | لطالما حُزتِ ما لم يحوزه الآخرين |
Başka kimsede olmayan bir şey bul. | Open Subtitles | فابحثي لي عن شيئ لا يملكه الآخرون |
Arada bir uygun olmayan bir şey dendiği zaman kafayı yer manyaklar. | Open Subtitles | وفي كل وقت وآخر يقلن شيئا غير ملائم قليلا فإنهن أصبن بالخبل |
Fark edersiniz ki, bütün bu adamlarda bende olmayan bir şey var. | TED | ستلاحظون , أنهم جميعاً يمتلكون شيئاً لا أمتلكه |
Sebastian hassas ve nazikti evrende, hassas ve nazik olmayan bir şey gördü. | Open Subtitles | سيباستيان " كان لطيفاً و طيباً " قد رأى شيئاً ليس لطيفاً و ليس جيداً فى الكون |
Burada olmayan bir şey bulmak için çok uzak bir yoldan geldin. | Open Subtitles | لقد جئت من مسافة بعيدة للبحث عن شئ ليس هنا |
Hiç alakan olmayan bir şey için kendinin suçlamandan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | تعنين انك تلومين نفسك على شيء لا دخل لك به ؟ |
%90 bencil olmayan bir şey yaptıysan şok geçirip, ölebilirim. | Open Subtitles | إذا رأيتك تقومين بأيّ شيء لا يحتوي على 90 بالمئة من الأنانيّة |
Hayrınıza olmayan bir şey bulmuş olmalısınız. | Open Subtitles | من المؤكد بانك وجدت شيئاً لم يكن جيدا بالنسبة لك |
Ama burada, önceleri hiç olmayan bir şey daha vardı. | Open Subtitles | ولكن كان هناك شيئاً لم يكن لدينا من قبل |
Bugün hiç tarzın olmayan bir şey yaptığını duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك عَمِلتَ شيء غير عادي بالأحرى هذا اليوم |
- Boobie Miles hakkındaki. Hayır, reklam gerçek olmayan bir şey için yapılır. | Open Subtitles | الخرافة المحيطة ببوبي مايلز كلا الخرافة هي شيء غير حقيقي |
İznin olmayan bir şey almaya çalışıyordun. Buraya kadar gelmenin tek sebebi bu. | Open Subtitles | السبب الوحيد في قدومك إلى هنا هو أن تحصل على شيء لم يكن يُفترض أن تناله |
Aniden, ihtimal dahilinde bile olmayan bir şey gerçekliğe dönüştü. | TED | فجأة, شيء لم يكن ممكنا أصبح واقعا |
- Sen yeni çocuksun. Ve sende, onda olmayan bir şey var, yetenek. | Open Subtitles | أنت فتى جديد على الساحة و ربما لديك شيء ليس لديهم |
Burada doğru olmayan bir şey var. Ne zamandır oluyor bu? | Open Subtitles | هنالك شيء ليس صحيح هنا منذ متى وهو يواعدها؟ |
Bir şey biliyorsan, normal olmayan bir şey görürsen beni ara. | Open Subtitles | ،لو علمت شيئاً ،لو رأيت شيئاً غير اعتيادي اتصلي بي |
Sende hep diğerlerinde olmayan bir şey vardı: | Open Subtitles | لطالما حُزتِ ما لم يحوزه الآخرين |
Kanalizasyona ait olmayan bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيئ لا ينتمي للمجاري |
Gizli olmayan bir şey bulana dek sorayım. | Open Subtitles | سأستمر بطرح الأسئلة حتى أعرف شيئا غير سري |
Bende diğer oyuncularda olmayan bir şey var çünkü. | Open Subtitles | لأنني أملك شيئاً لا يملكه الممثلون الآخرون |
Kapa çeneni ve tamamen yalan olmayan bir şey söyle. | Open Subtitles | إخرس و قلّ شيئاً ليس ملفقاً كلياً |
Seni gofret biçiminde olmayan bir şey yerken görmedim hiç. | Open Subtitles | لم أشاهدكِ تأكلى أى شئ ليس معلب |
Fakat bizde muhasebecilerde olmayan bir şey var: ailelere erişim. | TED | ولكن لدينا ما ليس لدى المحاسبين إمكانية الوصول إلى الأُسر. |
Fark ettin mi bilmiyorum ama zaman elimizde olmayan bir şey. | Open Subtitles | حسنًا, لا أعلم إن لم تلاحظ أن منحه بعض الوقت ليس من صالحنا |
Ailelerde, akrabalarda, başkasında olmayan bir şey. | Open Subtitles | المرض غير موجود في الوالدين أو الأقارب، لا وجود له |