Önceden karşı geliyordum, ama sonra teslim olmuştum. Kontrol edilemeyeni etmeye çalışmıyor, yalnızca onunla oluyordum. | TED | إن كنتُ من قبل أقاوم، فقد أصبحتُ الآن أستسلم، يائسةً من محاولة السيطرة على ما لا قدرة لي عليه وأن أكون معها في ذلك. |
O kadar kilo almıştım ki .geceleri sütyeni açılan ben olmuştum. | Open Subtitles | لقد أصبحتُ بديناً لدرجة أنكِ أنني أصبحت أرتدي حمالة صدر |
Beş yaşındayken, kızamık olmuştum. | Open Subtitles | عندما كنت في الخامسة، أصبت بالحمي القرمزية |
Ben de enfekte olmuştum ama virüs bana hücre seviyesinde bağlanmıştı. | Open Subtitles | لقد أصبت بالعدوى لكن الفايروس تعايش معي على المستوى الخلوي |
Amedabad gezisinden sonra tamamen farklı kişilerle ve tüm bu şeylere aşina olmuştum. | TED | بعد رحلة أميدأباد هذه صرت كشخص مختلف تماما أتأقلم مع الأشخاص وغيرهم |
Minnettar olmuştum, ama sağır olsam daha iyi olurdu diye de düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت ممتناً، ولكن بطريقة ما اعتقدت أنني سأكون بحال أفضل لو كنت أبكم |
Çizgi roman delisi olmuştum, ancak onları asla okula götürmedim. | TED | أصبحت قارئًا شرهًا للكتب المصورة، ولكني لم أحضرها أبداً إلى المدرسة. |
22 yaşındaydım. Harvard Üniversitesi'nden yeni mezun olmuştum. | TED | كنت بال22، كنت قد تخرجت للتو من كلية هارفارد. |
Babamdan nefret etmiştim ama aynı ona benzeyen birine aşık olmuştum. | Open Subtitles | . كرهتُ أبي ، لكني وقعتُ في حُبّ شخص شبيـهً به |
Parmağıma yüzük geçirdiği anda onun malı olmuştum. | Open Subtitles | عندما وضع خاتماً على إصبعي أصبحتُ من أملاكه الخاصة |
Dünyaya kovulmuş bir melek gibi son bir kere daha şeytan olmuştum. | Open Subtitles | كملاك سقطَ على الأرض. أصبحتُ الشيطان مرة أخيرة |
Polis olmuştum ve çaresine bakarım sanmıştım. | Open Subtitles | كنت قد أصبحتُ شرطيّه كنت أعلم أنه يمكنني التعامل معه |
Nasıl böyle manyak bir takipçi olmuştum? | Open Subtitles | أعني .. كيف أصبحتُ تلك المطاردة المجنونة ؟ |
Bir zamanlar birazcık grip olmuştum ve o bana her gün tavuk çorbası yaptı. | Open Subtitles | وفي ذاك الوقت أصبت بانفلونزا بسيطة و هي تحضر لي لي حساء الدجاج كل يوم |
Sınıfta kırılınca sadece kokusundan ishal olmuştum. | Open Subtitles | عندما كسرناه في الصف أصبت بالإسهال بمجرد شمه |
- Sanki felç olmuştum. - Felç mi? Tüm vücudunuz mu? | Open Subtitles | . بدا الأمر وكأنني أصبت بالشلل - مشلولة تماماً ، جسدك بأكمله ؟ |
Sıradan çocuklarla dolu bir okulda birdenbire önemli biri olmuştum. Her yere girebiliyor, her şeyi yapabiliyordum. | Open Subtitles | فجأة صرت شخصاً مهما في مدرسة مليئة بالنكرات، فيمكنني الذهاب لأي مكان، وعمل أيّ شيء |
O zamana kadar profesyonel olmuştum. Birlikte çaldık. | Open Subtitles | ووقتها كنت قد صرت محترفاً، وعزفنا سوياً. |
Onca zaman sonra ilk kez yine eski ben olmuştum. | Open Subtitles | ..... شعرت بأني صرت نفسي مرة أخرى لأول مرة منذ |
Daha iyi olmuştum. Sen beni uyandırana kadar uyuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت بحال أفضل لقد كنت نائم حتى أيظقتني |
- Daha iyi olmuştum. - Bahse girelim. Hareket edebiliyor musun? | Open Subtitles | كنت بحال أفضل - أراهن على هذا، أيمكنك التحرك؟ |
Sonunda geçinmek için yazdığı ve çizdiği çizgi romanları yayınlanan bir karikatürist olmuştum. | TED | بمرور الوقت أصبحت رسامًا كاريكاتوريًّا منشورًا له، أكتب وأرسم القصص المصورة كوظيفة. |
Sadece birkaç ay önce üniversiteden mezun olmuştum ve yeni bir ilişki içerisindeyken hamile olduğumu öğrenmiştim. | TED | كنت قد تخرجت من الجامعة قبل بضعة أشهر فقط وقد كنت في علاقة جديدة عندما اكتشفَت بأني حامل. |
Ona aşık olmuştum ama artık çalışmalarımı çalmak için benimle... | Open Subtitles | وقعتُ في حبها لكنّي أعتقد أنها إستمرت في علاقتنا حتى يتسنى لها سرقة عملي |
Sizin için fark etmesi zor olsa da o andan itibaren size aşık olmuştum. | Open Subtitles | و من الصعب لك أن تدرك أن من هذه اللحظة فصاعداً لقد وقعت فى حبك |