Bütün kavanozları ve konserveleri önceden aç ki karıştırman için hazır olsunlar. | Open Subtitles | أولا تقومين بفتح كل العلب والآنية ليكونوا جاهزين عندما تقومين بمزجهم معا |
Onları iyice yükseğe asalım ki diğer Berberilere ibret olsunlar! | Open Subtitles | سنعلق اجسادهم عاليا ليكونوا عبرة لباقى المغاربة |
Saklama kamyonlarıyla temasta kalın ve harekete hazır olsunlar. | Open Subtitles | أبقى على أتصال مع حافلات الأحتواء وأجعلهم مستعدين للتحرك عندما أأمر |
Havada beklemede olsunlar. Peki efendim. | Open Subtitles | وأجعلهم على إستعداد للنقل الجوّي من المدينة أمركَ يا سيدي |
Tamam, bomba imhaya haber verelim. Hazır olsunlar. | Open Subtitles | كل الحق، ونحن سوف تنبه قنبلة فرقة، يكون لهم استعداد للتحرك. |
- olsunlar işte, neyse. | Open Subtitles | - - أيار / مايو كانوا. نعم. |
Temiz olsunlar. Çocuklar uzun bir süre kullanacaklar. | Open Subtitles | تأكد أن تكون سليمة لأن أولئك الرجال سينامون عليها لوقت طويل |
John ve Jane çocuklarını örnek vatandaş olsunlar diye yetiştirir, kanunlara uymayı öğretirler, başka ırklara, cinsiyetlere, tiplere, inançlara saygıyı öğretirler. | Open Subtitles | يُربي الرجُل و المرأة أولادهُما ليكونوا مواطنين صالحين يُعلمونهم القواعِد الصحيحة للتصرّف |
Güvende olsunlar diye kaptanımıza bırakmıştım ama diğer defterlerin arasında bulamadım. | Open Subtitles | لقد تركتهم مع القبطان ليكونوا بآمان لكنني لم أراهم مع بقية أوراق. |
Sen insanlarını yönetmek için uluları seçerken, onlarla olsunlar ve onlara yardım etsinler diye... başka kişileri de yanlarına verdin. | Open Subtitles | عندما عينت الكهنه الأعلى ليحكموا الناس اخترت رجال آخرين يساوونهم بالمناصب و الجلاله ليكونوا بجانبهم وليساعدوهم في مهمتهم |
Vahşi olsunlar diye yetiştirmemişsin. | Open Subtitles | أنت لم تُدربهم ليكونوا شريرين. |
ama bu gerçekse, böyle bir cihaz yaptılarsa, insanları sevdikleriyle beraber olsunlar diye, sihirli bir yere göndermiyorlar. | Open Subtitles | لكن إن كان ذلك صحيحاً، إن كانوا قد بنوا الجهاز حقاً فإنهم لا يقومون عن طريقه بإرسال الناس إلى مكان ساحر ليكونوا برفقة من يحبون. |
Ya da, belki de 50'li yıllarda ben henüz genç bir delikanlıyken, Amcam Henry'nin Ku Klux Klan'ı ifşa ettikten sonra, evinin bombalanıp, bahçesinde haçların yakılması, ve ölüm tehditleri almasından sonra karısı ve çocuklarını güvende olsunlar diye Massachusetts'e götürüp, kendisinin Klan'la tek başına yüzleşmek için South Carolina'ya dönmüş olmasındandır. | TED | أو ربما لآنني عندما كنت مراهقا في الخمسينات , من القرن الماضي , عمي هنري , كان قد ندد بالكو كلوكس كلان -- وقصف لوقوعه في المتاعب وأحرقت الصلبان في باحة منزلة – عاش تحت تهديد القتل ,أخذ زوجته وأولاده الى ماساشوستس ليكونوا بأمان وعاد هو الى جنوب كرولينا ليواجه الكلان وحده . |
Oraya varana dek göz kulak olsunlar diye yerel polise de haber vereceğim. | Open Subtitles | سأخطر المدعي العام المحلي وأجعلهم يراقبون المكان حتى نصل إلى هناك |
Zarif olsunlar dedi bir de. | Open Subtitles | وقال أنه يريدهم أن يكون لهم موهبة |
- olsunlar işte, neyse. | Open Subtitles | - - أيار / مايو كانوا. نعم. |
Temiz olsunlar. Çocuklar uzun bir süre kullanacaklar. | Open Subtitles | تأكد أن تكون سليمة لأن أولئك الرجال سينامون عليها لوقت طويل |