- Biliyorsunuz, o yaparım dedi ve ben ona inanıyorum. | Open Subtitles | لأنه قال أن بإمكانه أن يفعل ذلك بي ، وأنا أصدقه |
Arabanızın yakınlarında olmadığını söyledi, ve ona inanıyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرني أنه لم يقترب من سيارتك وأنا أصدقه |
Konuşmaktansa ölü biri olmayı tercih edeceğimi söyledi ve ona inanıyorum. | Open Subtitles | يقول أنه يفضّل الموت عن الكلام وأنا أصدقه |
Senin bir pislik olduğunu söylüyor. ona inanıyorum, ama seni de seviyorum. | Open Subtitles | ،إنها تقول أنك كذاب، وبصراحة أنا أصدقها وأحبك أيضاً |
Hayır, o yalnızca sattığını söyledi, ben de ona inanıyorum. | Open Subtitles | لا، لقد أخبرني بأنه يبيعهم فقط و لقد صدقته |
Ortağının dediğine göre Huff'ın aile ile ilgisi yokmuş. ona inanıyorum. | Open Subtitles | قالت شريكته أنّ لا علاقة له مع العائلة وأنا أصدّقها. |
Evli olmadığını söylüyor. Bir değeri var mı bilmem ama ona inanıyorum. | Open Subtitles | إنه يقول بأنه غير متزوج ، وبرغم أن رأيي غير مهم ، ولكني أصدّقه |
Evet. Ne gördüğünü biliyor ve ona inanıyorum. Ve dinle. | Open Subtitles | أجل و لكنه يعرف ما قد رآه و أنا أصدقه و اسمع دخلت إلى تلك الشقة |
Bir buçuk yıl önce David Palmer bana böyle demişti. Ve ona inanıyorum. | Open Subtitles | و هذا ما أخبرنى به الرئيس بالمر قبل عام و نصف و أنا أصدقه |
Hayır, ona inanıyorum. Beslenmeden kodlamayı bitiremez. | Open Subtitles | لا ، أنا أصدقه لا يمكنه الانتهاء من التكويد دون غذاء |
Ama oraya nasıl girdiğini bilmediğini söylüyorsa, ona inanıyorum. | Open Subtitles | الى تلك الغرفة ، فأنا أصدقه ربما شخصا ما وضعه هناك |
Bunları birini korumak için sakladığını söylemişti. Kim olduğunu bilmemekle beraber ona inanıyorum. | Open Subtitles | قال أنه احتفظ بهذه لحماية شخص ما، لا أعرف من، لكنّي أصدقه |
Kapıyı kapat, Mike. - Boktan herifin teki ama ona inanıyorum. | Open Subtitles | " أغلق الباب " مايك هذا الرجل تافه جداَ لكنني أصدقه |
Seninle olmak istemediğini söylemiş, ben de ona inanıyorum. | Open Subtitles | قالت أنها لم تعد تريد البقاء معك و أنا أصدقها |
Annesi kalbinde, onun böyle bir şey yapmayacağını biliyor. Ve ben de ona inanıyorum. | Open Subtitles | كانت تعلم من قبلها انه لم يفعل أنا أصدقها |
ve bunu kiliseden hırsızlık yaptığının ilk sefer olmadığını anlattığında ona inanıyorum | Open Subtitles | و أنا أصدقها عندما قالت أن هذه ليست أول مرة تسرق من الكنيسة |
Molly'nin nerede olduğu hakkında bir fikri olmadığını söyledi ve ben ona inanıyorum. | Open Subtitles | قد قال أنّه لا يعلم بمكان (مولي)، و أنا قدّ صدقته. |
Molly'nin nerede olduğu hakkında bir fikri olmadığını söyledi ve ben ona inanıyorum. | Open Subtitles | قد قال أنّه لا يعلم بمكان (مولي)، و أنا قدّ صدقته. |
Aslında ona inanıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، بدأت أصدّقها |
- Tony. - ona inanıyorum. Ve sadece Benjy de değil. | Open Subtitles | إنني أصدّقه ولا يتعلق الأمر بـ(بانجي) فقط |
Ben, ona inanıyorum. | Open Subtitles | اقول ، كن لديك ثقة به |
Charles'la konuştum ve bu söylentileri kendisinin sızdırmadığını söyledi ve ona inanıyorum. | Open Subtitles | تحدثت مع تشارلز و هو لم سضع تلك القصص و انا اصدقه |
Bu adamı tanıyorum. ona inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا الرجل أنا أؤمن به |
Genç ama ona inanıyorum. | Open Subtitles | -حسنا.. إنها صغيرة السن .. لكني أثق فيها |
Eğer bir şeyler gördüğünü söylüyorsa, ben ona inanıyorum. | Open Subtitles | اذا هي قالت انها رأت شيئاً انا اصدقها. |