Beni gıcık eden şey gerçekten Ona yardım etmeye çalışmamdı. | Open Subtitles | أتعلم، الشئ الذي يثير حنقي أنني كنت أحاول مساعدتها فعلاً |
Ona yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama çok geçti artık. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت تحاول مساعدتها ولكن كان ذلك متأخر جدًا |
Ona yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama çok geçti artık. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت تحاول مساعدتها ولكن كان ذلك متأخر جدًا |
Ailelerimizin yakınlığı yüzünden Ona yardım etmeye çalışmanı anlıyorum bu güzel, anlayabiliyorum ama kendine dikkat et, her şeyi mahvetme. | Open Subtitles | أنا أتفهم أنك تحاول مساعدته بسبب عائلتنا و عائلته هذا لطيف و اتفهمه و لكن راقب نفسك لا تفسد أى شيء |
Aaron uyum sağlamakta zorlanıyor. Yani, Ona yardım etmeye çalıştım. | Open Subtitles | لديه صعوبه في التكيف أعني كنت أحاول مساعدته |
Ona yardım etmeye çalışan birini öldürmenin yararı olmaz. | Open Subtitles | لا فائدةَ من قَتْل شخص يحَاوَلَ مُسَاعَدَته |
Kaybının üstesinden gelmek için, Ona yardım etmeye çalışmaktan başka hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً سوى مساعدتها في تجاوز ما خسرته |
Ona yardım etmeye çalışıyordum ama sonra her şey büyük bir yanlış anlaşılmaya dönüştü. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعدتها وتحول الأمر لسوء فهم كبير |
Bulabilmesi için Ona yardım etmeye çalıştım ama şansımız yaver gitmedi. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعدتها للعثور عليها لكن بدون جدوى |
Onuna beraber çalışan, Ona yardım etmeye uğraşan kişilere bile yalan söylemiş. | Open Subtitles | أعني، كذبت على الناس الذين كانوا يعالجوها الذين كانوا يحاولون مساعدتها |
Ona yardım etmeye çalıştınız. Adama da neyle vurdunuz? | Open Subtitles | حسنا ، حاولت مساعدتها ، و أنت ضربت الرجل بماذا ؟ |
Beşinci Kol anneme saldırdı. Devamlı Ona yardım etmeye çalışıyorum ama bana izin vermiyor. | Open Subtitles | هوجمتْ والدتي من الرتل الخامس، و أنا أحاولُ مساعدتها لكنّها لا تسمحُ لي. |
Ona yardım etmeye çalıştım. Ama sadece uzaklaştırmayı başardım. | Open Subtitles | حاولت مساعدتها ولكن نجحت فقط في إبعادها عني |
Korumaya saldırması başka bir şey Ona yardım etmeye çalışan birine saldırması bambaşka bir şey. | Open Subtitles | حسنا، أنها شيء واحد للذهاب بعد حارس. أنها آخر للهجوم على شخص ما يحاول مساعدتها. |
Ona yardım etmeye çalıştım. Her şeyi doğru yaptığımı zannediyordum. | Open Subtitles | حاولت مساعدته, اعتقدت اني فعلت كل شئ بشكل صحيح |
Eğer Ona yardım etmeye çalışmayı düşünüyorsan, unut bunu. | Open Subtitles | إذا كنت تفكر في أن تحول مساعدته انس الأمر |
Edebileceğim zaman Ona yardım etmeye çalışırım, o yüzden bu eşyaların bazılarını dükkânında saklayacağım. | Open Subtitles | إنني أحاول مساعدته عندما أقدر لهذا أحتفظ بتلك الأشياء في المحل |
Ben sadece Ona yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أُحاولُ مُسَاعَدَته |
Tek bildiğim; tutumumuzu değiştirip Ona yardım etmeye başlamazsak hepimiz bunun bedelini ödeyeceğiz. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أننا لم نغير هذا و بدأنا بمساعدته سندفع الثمن جميعنا |
- Ona yardım etmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أساعده |
Ark'taki bu işte Ona yardım etmeye çalıştın mı? | Open Subtitles | و أنت تحاول مُساعدته للعمل بهذه الظيفة هنا بـ " أرك " ؟ |