Üst ön dişlerim son üç yıldır sürekli gıcırdattığım için onarılamayacak kadar hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ الجبهاتَ العلياَ متضرّرة، غير قابل للتصليح عملياً، بسبب طحني الثابتِ خلال السَنَوات الثلاث الماضية. |
Üst ön dişlerim son üç yıldır sürekli gıcırdattığım için onarılamayacak kadar hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ الجبهات العليا متضررة غير قابلة للتصليح عمليا بسبب إجتهادي الثابت خلال السنوات الثلاث الماضية |
Öyle olduğunda da, ruhun ve aklın onarılamayacak biçimde zarar görecekti. | Open Subtitles | .. وعندما نجوتِ خشينا أن روحكِ وعقلكِ سيكونان مُدمّرين وغير قابلين للإصلاح |
...ancak içerik, onarılamayacak derecede hasar görmüş. | Open Subtitles | لكن المحتوى تالف وغير قابل للإصلاح |
Bu topraklar onarılamayacak biçimde bozulmuş artık ve bu pis yerden ayrılmak istiyorum. | Open Subtitles | الأرض ملوثة الآن، غير قابلة للإصلاح وأريد الخروج من المكان القذر ... |