Onun için büyük ümitler besliyoruz. Annem ondan çok şey bekliyor. | Open Subtitles | لدينا آمال كبيرة فيه أمي تتوقع الكثير منه |
Affınızı rica ederim ama, ondan çok şey öğrenebilirim. | Open Subtitles | أعذريني، يا أماه، لكن يمكنني أن أتعلّم الكثير منه. |
Üniversitede favori hocamdı. ondan çok şey öğrenmişimdir. | Open Subtitles | لقد كان أستاذي المفضل في الجامعة لقد تعلمت الكثير منه |
Beysboldaki tutucu gibi ben de ondan çok şey aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيت الكثير منها مثل الملتقط الذي يحصل على الكرة. |
Öğrencim olduğundan beri, ondan çok şey öğrendim. | Open Subtitles | منذ أن اصبحت طالبتي أنا تعلمت منها الكثير |
Bana acımasız ve sert davrandı, ama ondan çok şey öğrendim. | Open Subtitles | كلا، لقد كان قاسيا معي، ولكني تعلمت منه الكثير. |
ondan çok şey öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت الكثير منه المحاسبة، التسعير |
Bence ondan çok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | اظن ان بامكاننا ان نتعلم الكثير منه |
Evet, öyle ve çok zeki, ondan çok şey öğreneceksin. | Open Subtitles | وذكي جداً يمكنك تعلم الكثير منه |
İnsan ondan çok şey öğrenebilir. | Open Subtitles | الوحد يمكنه تعلم الكثير منه |
ondan çok şey öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمتُ الكثير منه سيرى. |
ondan çok şey öğrendim. | Open Subtitles | تعلّمت الكثير منه. |
ondan çok şey bekliyoruz ve üreteceklerinden de. | Open Subtitles | نتوقع الكثير منه |
Ve çocuklar ondan çok şey öğreniyor. | Open Subtitles | و الأطفال يتعلمون الكثير منه |
Ve çocuklar ondan çok şey öğreniyor. | Open Subtitles | و الأطفال يتعلمون الكثير منه |
ondan çok şey öğrenebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تعلم الكثير منه |
Yine de, öfkesinden her gün korksam da ondan çok şey öğrendim. | TED | بالرغم من خوفي من غضبها الذي كان يحدث بوثيرة يومية، تعلمت الكثير منها. |
Ve çok şey görebiliyorum. ondan çok şey öğrenebiliyorum. | TED | ورؤية الكثير. وأتمكن من تعلم الكثير منها. |
Bu Rachel. ondan çok şey öğreneceksin. | Open Subtitles | هذة رايتشل يمكن ان تتعلمى منها الكثير |
Dixon, eğer ona tedavinin nasıl sonuçlanacağını bilmeden evlilik teklifi edersen ondan çok şey istemiş olursun. | Open Subtitles | يا (ديكسون) إذا سألتها أن تتزوجك من قبل أن تعلم كيف سيكون الحال بعد أن تتعافى . أن تطلب منها الكثير |
ondan çok şey öğreneceksin. Beklemeyeceğin şeyler. | Open Subtitles | ستتعلمين منه الكثير أشياء لا تستطيعين توقعها |