Çörekleri ve milkshake i ondan daha çok sevdiğimi söyledi. | Open Subtitles | لأنه قال أني أحب مخفوق الحليب بطعم الكعك أكثر منه |
Fakat giderken ona para verdim, çünkü Riverdale' ydım... ...bu nedenle ondan daha çok param vardı. | TED | ولكن قدمت له المال لأنني كنت من ريفرديل حيث أملك مالا أكثر منه |
Şaşırdım. ondan daha çok senin hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | أنا متفاجئة بأنك تستمتع بهذه التجربة حتى أكثر منه |
ondan daha çok seninle konuşmak isteyeceğimi düşünmene sebep olan nedir? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تعتقدين أني أريد التحدث معكِ أكثر منها ؟ |
Bana da bu sabah saçınla ondan daha çok uğraşmışsın gibi geliyor. | Open Subtitles | وانا يراودني شعور بأنك قد قضيت وقتاً أطول على شعرك هذا الصباح أكثر منها |
Benim de sevinçten coştuğum söylenemez. Knicks'i ondan daha çok önemsediğimi düşünüyor. | Open Subtitles | لقد كنت مُستاء قليلاً فظنت اننى اهتم بالنيكس اكثر منها |
Anayasa hukuku hakkında kimse ondan daha çok şey bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف أكثر منه عن القانون الدستورى |
Chase, köpeklerimi ondan daha çok sevdiğimi zannediyor ve belki de ona biraz daha zaman--- | Open Subtitles | تشيس يعتقد انني احب كلابي أكثر منه وربما لو قللت ارتباطي بهن قليلاً |
Ben Amerikalılara ondan daha çok alışkınım sadece. | Open Subtitles | أنا معتاد فقط على تصرفات الأمريكان أكثر منه |
Kişinin kendi oğlu hakkında böyle söylemesi korkunç fakat liderlik için sana ondan daha çok güveniyorum. | Open Subtitles | إنه من الفظيع قول هذا يتعلقبابنأحدهم،لكني.. أثق بك أكثر منه في تولي القيادة. |
Hayatım, bu 3 sene önceydi, sen ondan daha çok korkmuştun. | Open Subtitles | عزيزتي... هذا كان منذ 3 سنوات لقد كنتِ جزعة أكثر منه |
Filme ondan daha çok değer verdiğimi söyleyip gitti. | Open Subtitles | لقد قال أن هذا الفيلم يهمني أكثر منه كان ثمل |
Ben ondan daha çok çalışıyorum, hem ben senin öz oğlunum. | Open Subtitles | أكد أكثر منه وأنا إبنك؟ |
ondan daha çok meşhur olacaksın. | Open Subtitles | ستكونين مشهورة أكثر منه. |
ondan daha çok eğleniyorum. | Open Subtitles | أنا أستمتع أكثر منه |
Polisliği ondan daha çok sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتك أنه الشيء الوحيد الذي كنت تحبه أكثر منها. |
Ve bu mahkeme de bana senin bir şeyi ondan daha çok önemsediğini gösterdi. | Open Subtitles | وهذه القضية قد أظهرت لي بأنّ هنالك شئٌ تهتم به أكثر منها |
Sanırım artık buna, ondan daha çok ihtiyacım var. | Open Subtitles | الآن اعتقد أنني بحاجة إلى هذا الشريط أكثر منها. |
Yardımı olacaksa, seni ondan daha çok seviyorum. | Open Subtitles | إذا كان يساعدك الأمر, فأنت تعجبينني أكثر منها بكثير |
ondan daha çok etkilendim. | Open Subtitles | حتى الآن ، أنا أكثر منها تضرراً |
Beni ondan daha çok sevmen için yapabileceğim hiç bir şey yok değil mi ? | Open Subtitles | ما من شيءٍ يمكنني فعله... لجعلك راغبًا بي أكثر منها, صحيح؟ |
Anneni al! Ben seni ondan daha çok seviyorum! | Open Subtitles | أقتل والدتك أحبك اكثر منها |