| Kızın bakıma ondan daha fazla ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد أن الفتاة بحاجة لاهتمامك أكثر منه. معك حق. |
| Bu grup ümit vaat ediyor. En azından ondan daha fazla ümit vaat ediyorlar. | Open Subtitles | تلكَ المجموعة تبدو واعدة، واعدة أكثر منه على الأقل. |
| ondan daha fazla söyleyecek şeyin var diye mi? | Open Subtitles | لماذا؟ لأن لديك أشياء أكثر منه لتتحدثي عنها؟ |
| Hiç kimse seni ondan daha fazla sevemez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع ان يحبك أكثر منه |
| - Ben ondan daha fazla oy aldım! - Hayır almadın! Otur yerine! | Open Subtitles | لقد حصلت على تصويت اكثر منه لا , لم يحصل |
| Hiç kimse seni ondan daha fazla sevemez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع ان يحبك أكثر منه |
| Geçen gece ondan daha fazla ağladım. | Open Subtitles | الليلة الماضية بكيتُ أكثر منه. |
| Şef olduğum için, ondan daha fazla para kazanıyordum. | Open Subtitles | " تعلمون, الآن أنا الرئيس الرائع" لقد أصبحت أجني مالاً أكثر منه |
| Ben muhtemelen ondan daha fazla 14 yaşındayımdır. | Open Subtitles | نعم اعني,غالبا عمري 14 عاما أكثر منه |
| Geçinmek için ne iş yaptığıma baksana. Ölümle ondan daha fazla iç içeyim. | Open Subtitles | أنا حول أموات أكثر منه هو |
| ondan daha fazla ödediğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | وقال انه يعتقد دفعنا لها أكثر منه . |
| Sen ondan daha fazla ağabeylik yaptın bana. | Open Subtitles | أعتبرك أخاً لي أكثر منه |
| Buna, ondan daha fazla ihtiyacın olduğunu da gördü. | Open Subtitles | ربما احتجت لذلك أكثر منه. |
| Sen toplum için ondan daha fazla tehlike arz ediyorsun. | Open Subtitles | انت تهديداً على المجتمع اكثر منه |
| Don'nun e-maillerini ondan daha fazla kontrol ediyorum. Tamam, Jerome, iyi uykular dostum. | Open Subtitles | انا اتفقد بريد (دون) الالكتروني اكثر منه حسنا , (جيروم) صديقي نم جيدا |