Ve ondan kurtulmak için bizi bu olaya karıştırmak çok akıl dışı değil. | Open Subtitles | و إشركنا فى هذا ، للتخلص منه أليس هذا بعيد المنال |
Belki de, sen ondan kurtulmak için oldukça hevesli görünüyorsun. | Open Subtitles | ربما، رغم أنّك بدوتَ تطوق بشدة للتخلص منه |
Cartel ondan kurtulmak için oraya yolladı. | Open Subtitles | أرسلته العصابة إلى هناك للتخلص منه كان صاخباً للغايه، شديد التكبّر |
O zaman ondan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmamıza izin ver. | Open Subtitles | إذاً عدينا أنك لن تمنعينا من فعل ما يلزم للتخلص منها. |
Bu harabenin kültür fikrini korumadığı için ondan kurtulmak için cesarete ihtiyacımız var. | Open Subtitles | في مثل هذا الخراب لن تفلح فكرة الثقافة نحتاج للشجاعة للتخلص منها |
ondan kurtulmak için dört gününüz vardı.. | Open Subtitles | لقد كان لديك 4 أيام حتى تتخلص منه |
ondan kurtulmak için en iyi umudum olabildiğince normal davranmak. | Open Subtitles | "أملي الوحيد في فقده هو أن أتصرّف بطبيعيّة بشكل صارم" |
Belki, gerçi ondan kurtulmak için çok hevesli görünüyorsun. | Open Subtitles | ربما، رغم أنّك بدوتَ تطوق بشدة للتخلص منه |
ondan kurtulmak için elimize geçen en iyi ve son fırsatı mahvettiniz. | Open Subtitles | لقد أفسدت فرصتنا الأخيرة للتخلص منه |
ondan kurtulmak için ne yapabilirim? | Open Subtitles | ماذا يمكنني أن أفعل ؟ للتخلص منه ؟ |
ondan kurtulmak için tek şansımız bu olabilir. | Open Subtitles | هذه ربما الفرصة الوحيدة للتخلص منه |
Sırf ondan kurtulmak için... | Open Subtitles | ولكن للتخلص منه وحسب. |
Bu, ondan kurtulmak için iyi bir fırsat. | Open Subtitles | . إنها فرصة للتخلص منه |
Pekâlâ, ondan kurtulmak için sakin kafayla düşünmeliyim. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان افكر فى طريقة للتخلص منها |
ondan kurtulmak için bunun hala aptalca bir yol olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا مازالت اقول انها طريقة غبية للتخلص منها |
Yoksa ondan kurtulmak için polis çağırman gerekir. | Open Subtitles | ألعب ببرود ابق بعيداً يجب أن تتصل على الشرطة للتخلص منها |
ondan kurtulmak için bütün bir sabahı vardı. | Open Subtitles | أين المطرقة الكهربية ؟ كان لديه الصباح كله للتخلص منها |
ondan kurtulmak için bir dakikan var yoksa sokak partisinde bir komşu eksik olacak. | Open Subtitles | أمامكِ دقيقة واحدة للتخلص منها وإلا سينقص جار من هذا الحيّ |
ondan kurtulmak için birşeyler söylemeliydim. | Open Subtitles | فلقد كان عليَّ قَوْل هذا للتخلص منها |
ondan kurtulmak için en iyi umudum olabildiğince normal davranmak. | Open Subtitles | "أملي الوحيد في فقده هو أن أتصرّف بطبيعيّة بشكل صارم" |