Kaltak, sen onları buraya getirdin,.. ...ben de senin yüzünü yakacağım. | Open Subtitles | ايتها الساقطة , لقد جئتي بهم الى هنا ساقوم بحرق وجهك |
Chico'ya onları buraya davet etmesini söyledim. | Open Subtitles | شيكو اتبع تعليماتي قلت له ان يدعوهم الى هنا |
Yanıcı gaz. Muhtemelen onları buraya getiren şey. | Open Subtitles | احتراق الغاز ، اظن ان هذا ما اتي بهم الى هنا فى المقام الاول |
Ve evde, onları buraya getirecek şeyler var. | Open Subtitles | ثم غادرت الأشياء وراء التي من شأنها أن تؤدي بهم هنا. |
Bak, işimize yararsa, onları buraya getirebiliriz. | Open Subtitles | لو كانت ذات فائدة لنا ، فيمكننا أن نحضرهم هنا |
onları buraya getirdik. Gelin. | Open Subtitles | نحن الآن هنا يا ناس تعالوا هنا إقطعْ عجزكَ ووازنْ ميزانيتك |
Aslında onları buraya Alan'ın getirmesini istiyorum. | Open Subtitles | الواقع، أريد ألان لجلب لهم بالدخول |
Chico'ya onları buraya davet etmesini söyledim. | Open Subtitles | شيكو اتبع تعليماتي قلت له ان يدعوهم الى هنا |
Yolculuk birkaç nesil boyunca devam etti ve onları buraya getirdi. | Open Subtitles | في رحلة استغرقت عدة أجيال وأدت بهم الى هنا |
onları buraya getireceğim ve öldürmeden önce serseri bir zenci tutup hepsine tecavüz ettireceğim. | Open Subtitles | سأحضرهم الى هنا وقبل أن أقتلهم سأدفع لأي رجل زنجي لإغتصابهم جميعاً |
Eğer anlaşırsanız, onları buraya getirip değişimi yaparsınız. | Open Subtitles | لو تم الأمر , احضرهم الى هنا وقم بالعملية |
Aklın onları buraya getirdi çünkü. Her şeyi, herkesi. Olanları. | Open Subtitles | انها هنا لان عقلك احضرها الى هنا كل شيء وكل شخص يحصل هنا |
Güvende oldukları zaman onları buraya getireceğiz. | Open Subtitles | عندما يتم تأمينهم سوف نتحرك ونجلبهم الى هنا |
Biz onları buraya davet ediyoruz onlar ise bize aşağılayarak ve yargılayarak karşılık veriyor. | Open Subtitles | نحن ندعوهم الى هنا و هم يردون علينا بالاحكام المهينة |
Mandy, bu kadar kısa sürede onları buraya getirdiğin için resmen efsanesin. | Open Subtitles | ماندي, انتي اسطورة لجلبنا الى هنا في وقت قصير, انا حقاً اقدر ذلك |
onları buraya kadar izledim ve yaptıklarını gördüm. | Open Subtitles | تابعتهم الى هنا من خلال كل ما يخلفه من الموت والدمار |
onları buraya getirdiğinde buradan ayrılacağız. | Open Subtitles | أنت قم بجلبهم الى هنا و سوف نخرج من المدينة |
Sizinkilerin onları buraya koyduklarını hatırladım. | Open Subtitles | تذكّرت أن والداكِ إحتفظا بهم هنا |
onları buraya çekeceğiz. | Open Subtitles | سنرحب بهم هنا |
Rodney, gezegenleri öyle dolaşıp savunmalarını ellerinden alamayız. Eğer işimize yararsa, onları buraya, Atlantis'e getiremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نزور الكواكب المختلفة و نأخذ دفاعاتهم و نحضرهم هنا |
onları buraya getirdik. Gelin. Açığınızı kapatın ve bütçenizi dengeleyin. | Open Subtitles | نحن الآن هنا يا ناس تعالوا هنا إقطعْ عجزكَ ووازنْ ميزانيتك |
Stan, senin baban da onlardan biri. Baban, büyük ihtimalle onları buraya getiren kişi! | Open Subtitles | (ستان)، والدك واحد منهم لابد من أنه الذي سمح لهم بالدخول! |