Onların adına çalışanların da burada olmadıkları anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | لا يعني انهم لا يملكون الناس العمل هنا نيابة عنهم. |
Onların adına özür dilemenize gerek yok, Albay. | Open Subtitles | لا يوجد داعي للإعتذار نيابة عنهم كولونيل |
- Onların adına konuşayım. - Sen onlardan birisin zaten. | Open Subtitles | دعيني أتكلم نيابة عنهم - أنت مثلهم تماماً - |
Onlar temsil ettiğim insanlar. Bunu, Onların adına yaptım. | Open Subtitles | هؤلاء هم الناس الذين أمثلهم وقد قمت بهذا بالنيابة عنهم |
Ve iki hafta sonra, 9 Ocak günü pazar sabahı kendimi cemaatimin önünde ayakta dururken buldum; zeki, iyi niyetli, çoğunlukla düşünceli hristiyan insanlar-- ve Onların adına duygularımızı ve sorularımızı ifade etmem gerekti | TED | وبعدها بأسبوعين, في صباح الأحد التاسع من يناير, وجدت نفسي واقفاً أمام المصلين, مسيحيون عميقو التفكير على الأغلب, حسنو النية. أذكياء, وكنت محتاجاً لأن أعبر بالنيابة عنهم عن مشاعرنا وأسئلتنا. |
Diğer müşteriler Onların adına ödedi. Ben de verdim, çünkü onlara acıdım. | Open Subtitles | العملاء الاخرون دفعوا من اجلهم انا ايضا دفعت لإشفاقي عليهم |
Etrafımda herkes, Onların adına yaptıklarımızı destekliyor, alkışlıyor ve hatta övüyorlardı. | TED | كان الناس من حولي يشجعون، ويصفقون، ويحتفلون حتى بما كنت أقوم به باسمهم. |
Goa'uld'la savaşımızı Onların adına da yapıyoruz. | Open Subtitles | إننا تقاتل الـ * جواؤلد * نيابة عنهم |
Bu ödülü Onların adına alacağım. Güle güle! | Open Subtitles | سأقبل إذن الجائزة نيابة عنهم |
Onların adına konuşmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا للتكلم نيابة عنهم |
Onlara Onların adına yöneticilerimle konuşacağımı söyledim. | Open Subtitles | قلت لهم أني سأكلم رؤسائي بالنيابة عنهم |
Bu yüzden Palmer ailesi Onların adına pazarlık yapmam için şirketime ulaştı. | Open Subtitles | لذا تعاقدت عائلة (بالمر) مع مُؤسستي للتفاوض بالنيابة عنهم |
Bu yüzden Palmer ailesi Onların adına pazarlık yapmam için şirketime ulaştı. | Open Subtitles | لذا تعاقدت عائلة (بالمر) مع مُؤسستي للتفاوض بالنيابة عنهم |
Ferrous Corporation veya Onların adına çalışan ajanların, yapmış olabiliceğine parmak basıyor. | Open Subtitles | ويقال أن أصابع الأتهام موجه إلى شركة الأسمنت .(الحديدية) أو وكلاء يعملون بالنيابة عنهم |
Ya da bazen bu kararlar Onların adına verilir. | Open Subtitles | أو احيانا هذه القرارات تكون من اجلهم |
Onların rızasıyla, Onların adına hepinize teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | باسمهم وعلى حسب طلبهم أشكركم جميعاً على المجيء |