İkiniz de bir noktayı kaçırıyorsunuz. Onlara yalan söyledim yani yanlış yeri kazıyorlar. | Open Subtitles | انتم لا تفهمون, لقد كذبت عليهم وهذا يعني انهم يحفروا في المكان الخاطئ |
Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم |
Evet, bana istediğin kadar yalan söyleyebilirsin, Charles, ama Onlara yalan söyleme. | Open Subtitles | الآن ، تشالرز , يمكنك أن تكذب علي بقدر ما تشاء لكن لا تكذب عليهم |
Yıllardır Onlara yalan söylediğini öğrendiklerinde o aile ne yapacak? Hiç merak ettin mi? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله العائلة إن اكتشفوا أنك كنت تكذب عليهم طوال تلك السنين؟ |
Onlara yalan söyleyemem, Joy. Bu kötü karma. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع بأن أكذب عليهم يا جوي هذا يجلب لي النحس من كارما من كارما الملعونة هذه |
Onlara yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | انا لست متوترة أنت تكذبين عليهم |
- Evet, Onlara yalan söylüyorum. Şehir 1 saat uzaklıkta. | Open Subtitles | -انا اكذب عليهم انها علي بعد ساعه |
Onlara yalan söyledin. Kanamam durmuştu. Bandaja ihtiyacım yoktu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليهم توقف النزيف لا أحتاج إلى الضمادات |
Cevap vermedim. Onlara yalan söylediğimi ve her şeyi uydurduğumu söyledim. | Open Subtitles | لم أفعل , قولتُ لهم أنِ كذبت عليهم و أخبرتهم بكل شئ |
- Onlara yalan söylediğine inanamıyorum. - Sen hapse girerken seyirci mi kalacaktım? | Open Subtitles | ـ لا أصدق إنّك كذبت عليهم ـ لأنه لا يُمكنني فعل أيّ شيء و أنت في السجن |
Onlara yalan söylediğini söyleyeceksin, duydun mu beni? | Open Subtitles | سوف تقوم بأخبارهم بأنك كذبت عليهم .. أتسمعني ؟ |
Psikiyatristler yanıldı dedin, ama Onlara yalan söylediğini itiraf ettin ve bize sorunun olmadığını söyledin. | Open Subtitles | لكنك أعترفت بأنك كنت تكذب عليهم و أخبرتنا أن ليست لديك مُشكلة. |
Hoşlandığın biriyle karşılaştığında ilk yaptığın şey Onlara yalan söylemek ve sonra diğer insanları da buna zorlamak, öyle mi? | Open Subtitles | إذن أول شئ يخطر ببالك عندما تقابل أحد ما هو أن تكذب عليهم و بعدها تحاول وتجر هؤلاء الأشخاص معك في تلك الكذبة ؟ |
Asla memnun olmazlar ve asla Onlara yalan söylemezsin. | Open Subtitles | لا تجعلهم يشهدون أبدا، ولا تكذب عليهم مطلقا |
Ama çocukların doğrudan bir soru sorarsa Onlara yalan söylemem. | Open Subtitles | لكن لو سأل أطفالكِ سؤال مباشر فلن أكذب عليهم |
Onlara yalan söylemek zorunda kalırım ve yalan söyleme haklarımı doldurdum. | Open Subtitles | , سيتوجب عليّ حينها أن أكذب عليهم و انا لديّ حصتي من الكذب |
Yani gerektiğinde, Onlara yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | إذن فأنت تكذبين عليهم كلما دعت الحاجة |
Onlara yalan mı söylüyordun? | Open Subtitles | أتعنين انكِ كنت تكذبين عليهم ؟ |
Onlara yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اكذب عليهم |
Bekçi dışarıda olanlar hakkında Onlara yalan söylüyor. | Open Subtitles | المالك كذب عليهم عما يوجد بالخارج |
Yani Onlara yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تخدعهم إذاً |
Bu yüzden Onlara yalan söylemekle ugrasmadin, degil mi? | Open Subtitles | و لهذا لم تزعجي نفسكِ بالكذب عليهما ، صحيح؟ |
Onlara yalan söylemekten nefret ediyorum ama onları daha fazlasına maruz bırakamam. | Open Subtitles | أكرهُ الكذب عليهم. لكن لا يمكنني أن أجعلهم يمرّون بشيءٍ آخر. |