"onlara yalan" - Translation from Turkish to Arabic

    • كذبت عليهم
        
    • تكذب عليهم
        
    • أكذب عليهم
        
    • تكذبين عليهم
        
    • اكذب عليهم
        
    • كذب عليهم
        
    • أنت تخدعهم
        
    • بالكذب عليهما
        
    • الكذب عليهم
        
    İkiniz de bir noktayı kaçırıyorsunuz. Onlara yalan söyledim yani yanlış yeri kazıyorlar. Open Subtitles انتم لا تفهمون, لقد كذبت عليهم وهذا يعني انهم يحفروا في المكان الخاطئ
    Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. Open Subtitles حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم
    Evet, bana istediğin kadar yalan söyleyebilirsin, Charles, ama Onlara yalan söyleme. Open Subtitles الآن ، تشالرز , يمكنك أن تكذب علي بقدر ما تشاء لكن لا تكذب عليهم
    Yıllardır Onlara yalan söylediğini öğrendiklerinde o aile ne yapacak? Hiç merak ettin mi? Open Subtitles ما الذي ستفعله العائلة إن اكتشفوا أنك كنت تكذب عليهم طوال تلك السنين؟
    Onlara yalan söyleyemem, Joy. Bu kötü karma. Open Subtitles أنا لا أستطيع بأن أكذب عليهم يا جوي هذا يجلب لي النحس من كارما من كارما الملعونة هذه
    Onlara yalan söylüyorsun. Open Subtitles انا لست متوترة أنت تكذبين عليهم
    - Evet, Onlara yalan söylüyorum. Şehir 1 saat uzaklıkta. Open Subtitles -انا اكذب عليهم انها علي بعد ساعه
    Onlara yalan söyledin. Kanamam durmuştu. Bandaja ihtiyacım yoktu. Open Subtitles لقد كذبت عليهم توقف النزيف لا أحتاج إلى الضمادات
    Cevap vermedim. Onlara yalan söylediğimi ve her şeyi uydurduğumu söyledim. Open Subtitles لم أفعل , قولتُ لهم أنِ كذبت عليهم و أخبرتهم بكل شئ
    - Onlara yalan söylediğine inanamıyorum. - Sen hapse girerken seyirci mi kalacaktım? Open Subtitles ـ لا أصدق إنّك كذبت عليهم ـ لأنه لا يُمكنني فعل أيّ شيء و أنت في السجن
    Onlara yalan söylediğini söyleyeceksin, duydun mu beni? Open Subtitles سوف تقوم بأخبارهم بأنك كذبت عليهم .. أتسمعني ؟
    Psikiyatristler yanıldı dedin, ama Onlara yalan söylediğini itiraf ettin ve bize sorunun olmadığını söyledin. Open Subtitles لكنك أعترفت بأنك كنت تكذب عليهم و أخبرتنا أن ليست لديك مُشكلة.
    Hoşlandığın biriyle karşılaştığında ilk yaptığın şey Onlara yalan söylemek ve sonra diğer insanları da buna zorlamak, öyle mi? Open Subtitles إذن أول شئ يخطر ببالك عندما تقابل أحد ما هو أن تكذب عليهم و بعدها تحاول وتجر هؤلاء الأشخاص معك في تلك الكذبة ؟
    Asla memnun olmazlar ve asla Onlara yalan söylemezsin. Open Subtitles لا تجعلهم يشهدون أبدا، ولا تكذب عليهم مطلقا
    Ama çocukların doğrudan bir soru sorarsa Onlara yalan söylemem. Open Subtitles لكن لو سأل أطفالكِ سؤال مباشر فلن أكذب عليهم
    Onlara yalan söylemek zorunda kalırım ve yalan söyleme haklarımı doldurdum. Open Subtitles , سيتوجب عليّ حينها أن أكذب عليهم و انا لديّ حصتي من الكذب
    Yani gerektiğinde, Onlara yalan söylüyorsun. Open Subtitles إذن فأنت تكذبين عليهم كلما دعت الحاجة
    Onlara yalan mı söylüyordun? Open Subtitles أتعنين انكِ كنت تكذبين عليهم ؟
    Onlara yalan söylemiyorum. Open Subtitles أنا لا اكذب عليهم
    Bekçi dışarıda olanlar hakkında Onlara yalan söylüyor. Open Subtitles المالك كذب عليهم عما يوجد بالخارج
    Yani Onlara yalan söylüyorsun. Open Subtitles أنت تخدعهم إذاً
    Bu yüzden Onlara yalan söylemekle ugrasmadin, degil mi? Open Subtitles و لهذا لم تزعجي نفسكِ بالكذب عليهما ، صحيح؟
    Onlara yalan söylemekten nefret ediyorum ama onları daha fazlasına maruz bırakamam. Open Subtitles أكرهُ الكذب عليهم. لكن لا يمكنني أن أجعلهم يمرّون بشيءٍ آخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more