ويكيبيديا

    "onu görmek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لرؤيته
        
    • لرؤيتها
        
    • خصيصاً لأراها
        
    • يريد رؤيته
        
    • لي برؤيته
        
    Onu görmek için bütün dünya para öder. - Hiçbir zincir taşımaz onu. Open Subtitles قارب نرفقه به ليطفو العالم بأسره سيدفع لرؤيته
    Joseph Platts'in resepsiyon memuruna Onu görmek için orada olduğumu... ve çıktığında... yumruğumla burnunun tam ortasına vuracağımı söyleyeceğim. Open Subtitles وسأخبر عمال الاستقبال عند جوزيف أنني أتيت لرؤيته وعندما يخرج سأجعل قبضة يدي تستريح فوق أنفه
    Gerçekten bize bu açıklamak için ya da Onu görmek için mutlu olabilir gerekiyor mu? Open Subtitles هل تريديننا أن نشرح لك حقاً أم يمكنك أن تكوني سعيدة لرؤيته ؟
    Saldırıdan sonra, tutuklanmadan önce Onu görmek için hastaneye gitmişsiniz. Open Subtitles بعد الهجوم وقبل إلقاء القبض عليك ذهبت لرؤيتها في المستشفى.
    Belki Onu görmek için kaçtı. Whitney'den daha iyisi var mı? Open Subtitles ربما هربت لرؤيتها ويتني أفضل شخصية لإنتحالها
    Bir defasında Onu görmek için erken kalktım. Open Subtitles ولكني أستيقظ مبكراً، خصيصاً لأراها
    Dünyada hep bir şeyi görmek zorunda olduğunuz zaman Onu görmek için rahatsız etmezsiniz. Open Subtitles عندما كان عندنا الوقت لرؤية كل هذا لم نكن نزعج انفسنا لرؤيته
    Onu görmek için sabırsızlandığından kalbinin daha hızlı çarpmasıdır. Open Subtitles ولكن قلبكِ يقصف بسرعة لا يمكنكِ الإنتظار لرؤيته
    Bu yüzden telafi izinlerimden üç günü önümüzdeki hafta Onu görmek için kullanacağım. Open Subtitles لذلك أنا اقوم بمناوبات متعددة، لأخذ عطلة لمدة ثلاثة أيام الأسبوع المقبل لكي أذهب لرؤيته.
    Ve geçen gece Onu görmek için kılık değiştirip güvenliği geçecek kadar kararlıymışsınız. Open Subtitles وكنتِ مُصرّة للغاية لرؤيته في تلك الليلة لدرجة أنّكِ غيّرتِ مظهركِ لتعبري من خلال الأمن.
    Nereye gitse insanlar Onu görmek için akın ediyor, Thomas. Open Subtitles كل مكان يذهب إليه يا ثوماس، يأتي الناس من كل مكان لرؤيته.
    Onu görmek için taa Leeds'den geldim. Open Subtitles اوه، لقد عبرت كل هذه المسافة من ليدز لرؤيته
    Anneciğin bugün Onu görmek için kasabayı geçecek. Open Subtitles على ماما الذهاب إلى الناحية الأخرى من المدينة، لرؤيته
    Onu görmek için Orono'dan buraya otostop çekerek geldim. Open Subtitles لقد كنت اتنقل عبر طلب التوصيل المجاني من أورونو لرؤيتها.
    Oraya gitmeyi ve orada bir fırın açmayı düşünüyorum. Bugün Onu görmek için orada olmam gerekiyordu. Open Subtitles من المفترض أن أذهب إلى هناك لأنشئ مخبزي من المفترض أن أذهب لرؤيتها
    Eminim bir çok müşterisi sırf Onu görmek için dükkanına gidiyordur. Open Subtitles أجزم بأن الكثير من الزبائن الدائمين يذهبون للمحل فقط لرؤيتها
    Onu görmek için, ilk kez bu kadar sabırsızlandığımı itiraf edeyim. Open Subtitles اقول لك بأنني متطلع أكثر من أي وقت مضى لرؤيتها
    Şu anda bilinci açık. Onu görmek için iyi bir zaman. Open Subtitles إنّها مستيقظة الآن، سيكون وقتاً مناسباً لرؤيتها
    Bu mezun olmadan önce Onu görmek için tek şansın olabilir. Open Subtitles ربما ستكون فرصتكِ الأخيرة لرؤيتها قبل تخرّجكِ.
    Bir defasında Onu görmek için erken kalktım. Open Subtitles ولكني أستيقظ مبكراً، خصيصاً لأراها
    Herkes Onu görmek için ölüyor. Daha önce onu gören olmadı. Open Subtitles الكل يريد رؤيته حتى اليوم لم يره أحداً منا قط
    Onu görmek için size yalvariyorum. isterseniz Yosa'yi bana gönderin. Open Subtitles أرجو أن يُسمح لي برؤيته سترسل سيروجا لي أو ينبغي عليّ القدوم الى المنزل لوقت محدود؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد